Erken seçim yok diye diye 1 yıl öncesinden önümüze konulan sandıklardan yola çıkarsak yerel seçimler için de ‘Kasım ayında yapılacak’ söylemleri boşa çıkmayacağa benziyor. Cumhuriyet Halk Partisi neyse ki bir şekilde ki en çok da yerel seçimleri etkilememesi adına olağanüstü kurultay sürecini geride bıraktı, şimdi sıra adaylarını açıklamada. Bu konuda Eylül ayının sonunda açıklayacağız söylemleri sürüyor.
Falcı olmaya gerek yok aslında ama CHP’nin adaylarını belirlemedeki deneyimlerine baktığımızda falcılığın da işe yarayacağı aşikar. Bir de en demokratik yol olan ön seçim meselesi var ki büyük kavgaların da baş aktörü kendisi. CHP’den ‘bazı yerlerde’ yapılacağı açıklamaları var. Neye göre, nerede merak etmiyor değiliz!
İzmir özelinde ön seçim uygular mı? Bilinmez! Ancak İzmir’de falcılıkla aday belirlemenin CHP’ye faturasının ağır olacağı net. İlçelerde aday adaylıklarını kamuoyuna basın yoluyla açıklamasa da dillendiren çok sayıda isim var.
Mevcut belediye başkanlarının yüzde 80’inin de olağanüstü kurultay sürecinde tarafını belli eden ‘Kılıçdaroğlu ile fotoğraf’ paylaşımları ‘yeniden’ aday gösterilmeye elbette artı puan yazdırmıştır. İmza sürecindeki tavırların aday gösterilip gösterilmemeye etkisini ise ancak adaylar açıklandığında anlayacağız. ‘Sen imzacısın çık dışarı’ mı denilecek, ‘bu ilçede seçimi ancak bu isim kazanır’ mı… Göreceğiz…
Eylül ayının sonunda açıklanacağı söylenen adayların belirlenme sürecinde ‘kazanacak aday’ formülü ancak ve ancak ilçelerde dinamitleri çok iyi bilen, örgütü şevkle çalıştıracak, coşturacak, zafer bizim dedirtecek adaylarla mümkün. Özellikle kaybedilen 8 ilçede halkın benimsemediği, tepeden inme adaylarla CHP seçim kazanamaz.
Eğer önseçim olmayacak atama yöntemiyle aday belirlenecekse öyle çok araştırma yapmaya da gerek yok bence. Kim çalışıyor, kim anlıyor sokaktaki vatandaşın dilinden, kim sıcak geliyor yöre halkına ona bakmak yeterli. Bir adayın elinde, cebinde yüz bin tane proje olsa ne yazar, halka sıcak gelmedikten sonra…
Gelelim önseçimle belirleme ihtimaline. İhtimalini bile sevdik işte… 2015’te milletvekili listeleri için yapılan önseçim 16 yılın sonundaydı, umarız bir 16 yıl daha geçmez. 24 Haziran seçimlerinde ‘atama’ yöntemiyle milletvekili adayı gösterilmeyen Musa Çam son önseçimde 1. bölgede birinci çıkmıştı. Yine sandık kurulsa yine birinci çıkar mı? Bence çıkar. Yerel seçim için sandık kurulsa İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olur mu? Bence olur, güzel de olur. Örgütün ve halkın düğününde, cenazesinde, yemeğinde, toplantısında, gülerken, ağlarken yanında en çok görmek istediği isim olarak İzmir’i bu aday karmaşasından tık diye de kurtarıverir.
Mesela başka hangi ilçeye kim ‘güzel’ olur? Siyaseti bana ‘sıcak’ gelen ‘bağzı’ adaylarım şöyle: Menderes’te CHP’nin oylarını ‘sandık kaçırtmadan’ sürekli artıran Ahmet Pala ‘güzel’ olur, Selçuk’a bir kadın yakışır, avukat Filiz Sengel ‘güzel’ olur, Kemalpaşa’ya yeni bir soluk getirecek avukat Ahmet Cemil Balyeli ‘güzel’ olur. Dikili’de Osman Özgüven ekolünü devam ettirecek bir isim olan gazeteci Gökmen Ulu ‘güzel’ olur. Karaburun’da ilçe başkanlığını çözüm masası gibi yapan Bülent Çumçum ‘güzel’ olur.
CHP’ye bu saatten sonra da ‘güzellik’ yakışır. Kavga, gürültü ancak düşmanı sevindirir. İzmir kalesinde düşmanların gülmeyeceği bir yerel seçim beklentisi çok değil. Herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli. Artık bu halkın kaybetmeye tahammülü yok!