Biz yurdum insanları için; ‘zekidir’, ‘çalışkandır’ diyen de çıkmış, ‘yüzde altmışı aptaldır’ diyen de... Gerçekten zeki ve çalışkan mıyız?.. Çalışkanlık konusunda kesin bir kanaatim yok. Kararı siz verin. Çünkü test edemedim...
TİK verilerine göre; Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerin işsiz sayısı Mayıs 2015'te, geçen yılın aynı dönemine göre 238 bin artarak 2 milyon 789 bin olmuş... Mayıs'tan bu tarafa yeni yatırım, üretim ve istihdam yok. Ama 7 Haziran seçim sonuçlarını kabul etmemekten kaynaklanan çok ciddi bir siyasi kaos var. İçeride yeniden başlatılan çatışma ortamının, Suriye konusunda izlenen ve tam bir fiyaskoyla neticelenen dış politikanın ekonomiye çıkarttığı fatura, bunlar yetmezmiş gibi döviz kurunun rallisi var... Sonuçta işsizlik sosyal bir olay boyutlarına tırmandı...
İşin olmadığı, işsizliğin çok olduğu yerde bu insanlar çalışkan mıdır tembel midir bilinmez.
Ancak yurdum insanlarının zekiliğini tartışmam... Keşke elimde IQ testi istatistik verileri bulunsaydı. Veri yoksa, gözlemlerimiz var. Onları çöpe atacak değiliz.
Karşı düşüncede olanlar için yazıyorum... Bakın hangi konuyu-olayı incelerseniz inceleyin, hangi çağılın, taşın altına bakarsanız bakın; zeka fışkırdığını göreceksiniz (!) Dünyanın hiçbir yerinde buna rastlayamazsınız...
Buyrun size bir haber; hem medyada hem de sosyal paylaşım sitelerinde en çok okunan ve tartışılan bir haberi seçip birlikte inceleyelim...
‘Hürriyet yazarı Ahmet Hakan evinin önünde saldırıya uğradı...’
Saldırgan 4 kişiden 2'sinin tehdit, yağma, uyuşturucu ticareti yapmaktan sicil kaydı çıkmış. İlk iki ‘suç’un bir önemi yok. Uzun zamandır siyasetin değişmez ve sıkça kullanılan argümanlarındandır. Uyuşturucu ticareti konusunda ise şu kadarını söyleyelim; biz ne bakanlar, siyasi parti liderleri gördük. Avrupa'da yargılanıp hüküm giydikleri halde, ‘Türkiye Seninle Gurur Duyuyor!’ diyerek bağrımıza basmadık mı?...
Savunma kutsaldır. Oradan başlayalım... İlk ifadelerinde ‘Trafik nedeniyle tartıştık’ demişler...
Sizi bilmem ama ben hayran kaldım. Bu memlekette trafik oldum olası baş belasıdır... Adamlar duyarlılık göstermişler. Konu trafik, ayrıntılar henüz netleşmedi ama tahminim; hatalı sollamadır!.. Ahmet Hakan, azıcık da olsa solladığı için bütün bunlar... Siz siz olun, sağdan gidin. Para bile bulursunuz...
Adamlardaki zekayı fark ettiniz mi?.. Benim kıt aklıma kaldıysanız, ilk fırsatta etnik kimlik testi yaptırınız. Muhtemelen Gürcü, Çeçen, Rum, Yahudi, Abaza, Boşnak, Arnavut, Pomak, Laz, Lezgi, Çerkez, Arap ya da Kürt (Hakaret sözü olarak da kullanıldığından Ermeni’yi saymadım.) olabilirsiniz...
AKP'den ilk mesaj, Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan'dan geldi... Diyor ki: Basın mensuplarına şiddeti kınadığımız gibi, şiddetin kaynağını çarpıtarak üretilen nefret söylemini de kınıyoruz.
Adam zeki. Henüz olay sıcak ve kimse bir şey dememişken bunları söylüyor. Olayın, aynı 17-25 Aralık'taki gibi nerelere dayandırılacağını görüyor, biliyor...
Buyrun zekiden de öte Türkiye'nin yarınlarının medar-ı iftiharı olabilecek bir zat; Abdürrahim Boynukalın...''Evinin önünde dört kişiyle bir gazeteci dövecek kadar kalleş değiliz'' demiş...
Taş gibi savunma! Saldırganlar ötseler bile Boynukalın suçlanamaz. ''Ben onlar için 'kalleş' demiştim, o nedenle...'' demesine bile artık gerek yok. Herkes gibi savcılar da anlamış olmalılar..
İstanbul Valisi Ahmet Hakan'ı aramış...
''Tedbir alma konusunda biraz geciktiğimizi düşünüyoruz.''
Vali Vasip Şahin'in açıklaması da zekice ve flaştır... Açıklamasındaki anahtar kelime; ‘biraz’dır. Bu kelimeyi kullanmayı akıl ettiyseniz yerden göğe kadar, hatta göğün 7. katının biraz daha üstüne kadar haklı çıkarsınız... ‘Biraz’ dediniz mi akan sular anında buz keser... Ahmet Hakan'ın avukatı 17 gün önce korunması için başvurmuş... Düşünün ki saldırıdan sadece ve sadece birkaç saniye önce koruma sağlansaydı, bu saldırı olur muydu? Kesinlikle olmazdı. Eee, birkaç saniyelik gecikmeye ‘biraz’ denmez de ne denebilir (?)
Saldırıyı en sert şekilde kınayanlardan biri Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak oldu... Kamalak; ''Herkes köpeğine sahip çıksın, sahip olsun. Eğer saldırgan bir köpeği başıboş olarak bir kimse sokağa bırakıyorsa, emin olun o saldırgan köpeği sokağa bırakan sahibi o köpekten daha haysiyetsizdir, daha şerefsizdir'' dedi.
Köpek deyip geçmeyin... Boz kurdun (Clupus) alt türlerinden olup, tilki ve çakallarla da hısım-akrabadır.
Kamalak ki sakin kişiliği ve kullandığı üslupta nezakete dikkat göstermesiyle tanınan, bilinen bir siyasetçidir. Bir anda kendi tarzını değiştirmesinin sadece bu saldırı olayından kaynaklanmış olacağına ihtimal vermiyorum. Seçim pazarlıklarının istediği gibi sonuçlanmamasının payı olabilir mi?..
Benzer olaylarda, köpek örneği ile olayı açıklayan ilk kişi ise faili meçhul bir cinayetle katledilen Kürt aydını Ape Musa (Musa Anter) dir. Şöyle demişti: ''Köpek bizim köpeğimiz ama elin kapısında havlıyor!''
Gazeteci Ahmet Hakan ve tüm basın emekçilerine geçmiş olsun…