Tarihte bilindiği üzere Ağustos ayı Türk tarihinde savaşlar ve zaferler bakımından yoğun bir aydır. 11 Ağustos 1473 Otlukbeli Savaşı, 23 Ağustos 1514 3. Çaldıran Muharebesi, 24 Ağustos 1516 Mercidabık Zaferi, 29 Ağustos 1526 Mohaç Zaferi gibi liste uzayıp gidiyor. Bunca zafer ve savaş arasında en çok öne çıkan iki olay vardır. Birisi Anadolu’nun Türklerin egemenliğine girmesini sağlayan 26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı, diğeri ise Dumlupınar’da Atatürk’ün başkomutanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taaruz’un anıldığı 30 Ağustos Zafer Bayramı’dır.
Büyük Taaruz, Kurtuluş Savaşı gerçekleşirken Türk ordusunun işgalcilere kesin ve etkili bir darbe vurarak, Anadolu’dan göndermek için planlanan gizli bir operasyondu. Harekat Ağustos ayının 26’sını 27’sine bağlayan gece başlatılmış, Afyon’da başlayan operasyon Aslıhan civarında kuşatılan işgalci güçlerin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ve deruhte etmesi ile Dumlupınar Meydan Muharebesi ile yok edilmesi ile sonuçlanmıştır. Nihayetinde Türk ordusu büyük bir zafer elde etmiştir.
Zaferin anıldığı ilk bayram kutlaması ise 1924 yılının 30 Ağustos günü Dumlupınar’ın, Çal Köyü’nde Ulu Önder Atatürk’ünde katılımı ile “Başkumandanlık Zaferi” adı altında gerçekleşmiştir. Yapılan törende “Meçhul Asker” adlı anıtın da temeli atılmıştır.
30 Ağustos Türk Silahlı Kuvvetleri içinde önemli bir gündür. Çünkü bugün askeri okul öğrencilerinin mezuniyet günüdür. Bunun yanı sıra subay ve astsubay ordu mensuplarının da rütbe değişikliği ve terfi günüdür.
Yazımı Nazım Hikmet’in 30 Ağustos 1961 günü Budapeşte Radyosu’nda okuduğu bir şiirle sonlandırmak istiyorum. Nazım Hikmet “30 Ağustos sadece Türklerin değil tüm dünyanın bayramıdır. Zira bugün sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı direnişin de bayramıdır.” demiştir.
Dağlarda tek
Tek
Ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki
Sayak kalpaklı adam
Nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
Güzel, rahat günlere inanıyordu
Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
Birden bire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar 'üç' dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun kenarına kadar,
Eğildi durdu.
Bıraksalar
İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.
NAZIM HİKMET
Tüm Türk ulusunun ve değerli Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar, ordu mensuplarımıza yeni rütbelerinde başarılar dilerim.