Osmanlı İmparatorluğu, 1876 yılına kadar mutlak monarşi,1876-1878 ile 1908-1918 yılları arasında da meşruti monarşi ile yönetilmişti. 1. Dünya Savaşında başlayan işgal sürecinin sonunda 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verdiği milli mücadele zaferle sonuçlanmıştır. 23 Nisan 1920’de Ankara’da bir araya gelen halk temsilcileri 20 Ocak 1921 tarihinde Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adlı yasanın kabulüyle hakimiyetin Türk Milletine ait olduğunu kabul ederek 1 Kasım 1922’de alınan karar sonucu saltanatı kaldırmıştı. Artık ülke “Meclis Hükümeti” tarafından yönetilmekteydi. 27 Ekim 1923 tarihinde yeni kabine kurulamaması nedeni ile İsmet (İnönü) Paşa ile görüşen Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa kanun değişikliği tasarısını 29 Ekim 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Kanun değişikliğinin kabulü ile Cumhuriyet TBMM tarafından ilan edilmiş oldu. Kararın verildiği gece Mustafa Kemal Paşa tarihe geçen şu sözü söylemiştir “Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!”
Cumhuriyet ilanı Ankara’da 101 pare top atışı ile duyurulup milli bayram havasında kutlanmıştır.
Bir sonraki yıl 26 Ekim 1924 tarihli 986 numaralı kararname ile kutlamalar yeniden yapıldı. 19 Nisan 1925 tarihinde 628 sayılı kanunun kabulü ile Cumhuriyet’in ilanı ulusal bayram olarak kabul edildi.
Cumhur sözcük anlamı olarak “halk” demektir. Cumhuriyette halkın yönetime katılım iradesidir. Cumhuriyet, Anadolu topraklarında 1000 yıla yakındır monarşi (tek adam) ile yönetilen Türk Milleti’nin başkurtarıcı ve başkomutan olan Mustafa Kemal Atatürk sayesinde ve önderliğinde ilk kez tam olarak yönetime katılım sağlamasını sağlayan rejimdir.
Sadece halk iradesi değil; aynı zamanda eşitlik, adalet,hak ve hukuk demektir cumhuriyet. Bu nedenle kolay kazanılmamıştır cumhuriyet. Zaten o dönem Mustafa Kemal Atatürk bu konuyla ilgili gazetelere şu şekilde demeç vermiştir: "Cumhuriyetimiz öyle sanıldığı gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için çok kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. Gerektiğinde kuruluşumuzu savunmak için gerekeni yapmaya hazırız..."
Cumhuriyet Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Milletine verdiği en büyük armağandır. Çünkü birçok halk, ulus ve ülke bunları edinebilmek için yönetici idare ile çatışmış, ağır bedeller ödemiştir. Zira Mustafa Kemal Paşa başa geçtiğinde istese kendi sultanlığını pekala ilan edebilirdi. Ancak Kemal Paşa böyle yapmamış varlığını ve canını feda ettiği Türk Milletine Cumhuriyeti ve öz yönetim yetkisini vermiştir. Yazının başında belirttiğimiz gibi 1000 yıla yakın tek adamla yönetilen Türk Millet’nin yeni rejime alışması çokta kolay olmamıştır. Yazımı cumhuriyeti tanımlayan çok az bilinen bir deyişle sonlandırmak istiyorum.
Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir…
Tüm Türk Ulusu’nun Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!