Gökyüzünü görmeye engel yüksek ve sık ağaçlar, yeşilin her tonu bitkilerle kaplı uçsuz bucaksız ormanda elinde tüfeği nefes nefese koşan genç bir kadın. Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti’nin yönettiği bol ödüllü filmi SİBEL böyle başlıyor.
Damla Sönmez’in canlandırdığı yirmi beş yaşındaki Sibel’in Karadeniz’de bir dağ köyünde doğa ve yöre insanının batıl inançlarıyla mücadelesini izliyoruz. Annesi ölen, kız kardeşi ve köyün muhtarı olan babası ile birlikte yaşayan Sibel, küçük yaşta geçirdiği ateşli hastalık nedeniyle konuşamamakta, yakın çevresi ile iletişimi ıslıkla sağlamaktadır. Babası onu bir erkek gibi yetiştirmiş, kendi başına silahını alıp ormanda dolaşmasına, istediği gibi giyinmesine, kız kardeşinin başını örtmesini isterken Sibel’in başını açmasına ses çıkarmaz. Köydeki insanlar, özellikle kadınlar hatta kız kardeşi bile onun uğursuzluk getireceğine inandıklarından Sibel’den uzak durup kendi aralarına almazlar. Onunla sadece babası (Emin Gürsoy) ve sevdiğiyle kaçan ancak onu kaçıran delikanlı ailesi tarafından öldürülünce aklını kaçırıp ormanda yalnız yaşayan yaşlı Narin (Meral Çetinkaya) konuşmaktadır.
Sibel bu durumdan kurtulabilmek için ormanda olduğuna inandığı kurdu öldürüp köye getirerek, böylece köylülerin hakkındaki “ uğursuz” inancını kırabileceğini düşünmektedir. Her gün çay tarlası ile orman arasında koşturup durur. Bir gün kurt yerine karşısına genç bir adam çıkar. O, bir kaçaktır. Ormana artık adını Ali (Erkan Kolçak Köstendil) olduğunu söyleyen bu adam için gitmektedir.
Köylüler Sibel’in ormanda yabancı üstelik kaçak bir erkekle buluşmasını öğrenince ona açıktan saldırırlar. O, artık sadece “uğursuz” değil “kötü” biridir. Karadeniz’in cennete benzeyen doğasını Sibel’in cehennemine çevirirler. Genç kadınların tarlada çalışıp kısmetlerini beklerken o başına buyruk yaşamaktadır. Ona en çok karşı çıkanda kadınlardır.
Sibel bu kapandan nasıl kurtulacak? Narin gibi sevdiği gencin öldürülmesine göz yumacak mı? Gelin Kayalıklarında Narin’in yakamadığı ateşi yakabilecek mi?
Son olarak Kadınların çay toplarken çok bilinen marka telefonun çalması ve Sibel’in evde cep telefonun ışığı ile kimlik araması filmin akışını bozduğunu, Sibel’i canlandıran Damla Sönmez’in tek başına filmi alıp götürdüğünü söylemem gerekir.