Muhasebe mesleği; serbest piyasa ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri olan işletmelerin, finansal karar alma süreçlerinde gerek yerine getirdikleri görevler ve aldıkları sorumluluklar gerekse yasal mevzuatlarda sürekli değişiklik yapılması ve buna bağlı olarak bürokratik işlemlerin fazla olması nedeni ile sorumluluklarının ve iş yükünü giderek arttığı inanılmaz stresli bir iş modelleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Düşünün öyle bir işiniz var ki evlilik tarihinizi, doğum yapma tarihinizi hatta en sevdiklerinizin güzel özel günlerini paylaşmanız bile bu termine bağlı. KDV, Muhtasar, Geçici vergi, BA BS’ler Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, Emlak Vergisi, SGK giriş çıkışlarının yapılması, şirket kurma, şirket kapatma, cari hesap mutabakatlarını yapma, hızlı rapor, kesin rapor vs hepsi ilgili tarihte yapılmaz ise yasal sorumlulukları ve parasal cezaları olan işlemler.
Hal böyle iken sürekli terminlere bağlı hareket etmek zorunda kalan benim de içinde bulunduğum bu meslek grubunun ülkemizde gerçek değerini görmediğini düşünüyorum.
Ciddi anlamda angaryası oldukça fazla olan bu işin sorumluluğu da çok fazla. Peki siz bu kadar fazla sorumluluk ve angarya yüklediğiniz, vergi dairelerine, SGK’ya, adli –idari yargıya, notere, ticaret sicile sizin adınıza işlemler yapıp yaptığı işlemler nedeni ile sizinle birlikte müteselsilen sorumlu olan muhasebecinize, mali müşavirinize, muhasebe elemanınıza gereken önemi veriyor musunuz?? Onun yaptığı işler nedeni ile karşı karşıya kalacağınız yasal-cezai sorumluluklarının farkında mısınız?
Muhasebe bir işletmenin beynidir. Nasıl ki beyin öğrenme, düşünme, hafıza ve zekanın merkezi ise muhasebe de işletmeler için öyledir. Muhasebe; geçmişi hatırlamaktır; geleceğe projeksiyon tutmak ve şu anı görmektir. Siz sağlıklı bir beyin için gerekli özen ve önemi vermezseniz başta işletmenizin kan akışı bozulur ve devamında gelsin sorunlar. Dava konusu olmuş birçok işletme sahibinin verdiği cevap şu: Ben bilmiyorum Muhsebecim yapmış!!!
“Peki sen muhasebecini doğru seçtin mi? Emeklerinin karşılığı olan ücretini ödedin mi? Yoksa aldığın elemanlar içinde en düşük ücreti ona mı verdin ya da muhasebecinin parasını ödemek senin için en son yapılacaklar arasında mıydı, çalıştığın muhasebeciyi seçerken en düşük ücreti verene mi (ya da en düşük ücretle çalışmak isteyeni mi işe aldın) verdin yoksa? Her gün mutlaka değişen birtakım yasal mevzuat değişiklikleri takip eden, kendini yetiştirmiş işini layığı ile yapmaya çalışan, işinde uzmanlaşma yolunu seçmiş meslek mensupları ile mi çalıştın?”
Bu soruların cevabı eğer en son şık ise senin ve işletmen için aşılamayacak sorun yok demektir.