10.10.2015 Ankara Unutma!

Ankara'da 10 Ekim'de Barış mitingi öncesi yaşanan ve 102 kişinin hayatını kaybettiği canlı bombalı saldırının ikinci ayında İzmir'de Alsancak Garı önünde anma gerçekleştirildi.

Ahsen Demircioğlu/ E4haber-- İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin organize ettiği anmada mumlar yakıldı, ülke tarihinin en kanlı terör saldırısında hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu pankart taşındı. Çok sayıda kişinin katıldığı anmaya, katliamda yaşamlarını yitirenlerin fotoğrafları ile “10.10.2015 Ankara Unutma”, “Saray kaybedecek”, “Katil devlet hesap verecek” dövizleri açıldı.

Yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşu ardından İzmir Yeni Kapı Tiyaro Grubu, ülkenin içinde bulunduğu durumu anlatan kısa bir skeç sergiledi.

Grup adına açıklama yapan İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Melih Yalçın, iki aydır öfkenin ve acının dinmediğini dile getirerek, “Öfkemizi gerçek katiller yargı önüne çıkarılıp adalet sağlanıncaya kadar barış ve kardeşlik hakim kılınıncaya kadar haykırmaya devam edeceğiz” dedi.

UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ

10 Aralık tarihinin aynı zamanda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilişinin 67. Yıldönümü olduğuna değinilen açıklamada Yalçın şunları söyledi: “Hepimiz biliyoruz ki, insan hakları dokunulamaz, devredilemez, ertelenemez bir bütündür ve evrenseldir! İnsan hakları ihlallerinin önlenmediği bizim gibi ülkelerdeki en büyük sorun da cezasızlıktır. Türkiye’de devlet destekli ya doğrudan devlet güçlerince gerçekleştirilen katliamlar, yargısız infazlar, gözaltında kayıplar, işkencelerin failleri nedense bir türlü yakalanıp yargı önüne çıkarılamaz. Çıkarılsa bile ceza almadan ya da ödül niteliğinde cezalarla kurtulurlar. İşte bu kural günümüzde Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamı için de geçerlidir.

Bugüne kadar, bu katliamların faillerine, yardım ve yataklık edenlere, olayda ihmali ve sorumlulukları olanlara ilişkin bir soruşturma ya da bir dava izine rastlanmamıştır. Devletin bu tavrı sürdüğü müddetçe bu ülkede katliamların önlenmesi mümkün değildir. Bizler, devletin bu katliamlardaki sorumluluklarını dile getirmeyi devam edeceğiz. Bizler Ankara katliamını ve haklarımıza yaşatılan diğer katliamları unutmadık, utturmayacağız. Önümüzdeki sürecin korku imparatorluğu kurulmasını engellemek için sokakları, meydanları doldurmaya devam edeceğiz.

‘SON SÖZÜ HER ZAMAN MÜCADELE EDENLER SÖYLER’

Medya, üniversiteler, sermaye grupları üzerinde oluşturulan baskının farkındayız. İşçiler, emekçiler, mühendisler, doktorlar, yoksullar tüm ezilen halkların mücadelesiyle korku imparatorluğunun kuruluşuna karşı duracağız. Başkanlık için dökülen kanları, yakılan canları, oynanan oyunları, sesimizi kısmaya çalışanlara inat kapı kapı, sokak, sokak mahalle mahalle gezerek bile alsa tüm halkımıza anlatacağız. Neden özgürlük, demokrasi ve halkların kardeşliğini istediğimizi tüm halkımıza anlatmayı başardığımızda, ne saray kalacak, ne sultan ne de saltanat. Son sözü her zaman mücadele edenler söylemiştir. Biz de Türkiyeli emekçiler olarak buradan bir kez daha katliam işbirlikçilerinden hesap soracağımızın sözünü veriyoruz.”

Açıklamanın ardından temsili olarak Gar önündeki tarihi trene karanfiller bırakıldı. İstanbul ve Mersin’de de eş zamanlı anma programları düzenlendi.