'Dünyayı çocuklarımızdan ödünç aldık'

Turanlar Çevre ve Enerji A.Ş. kirlettiğimiz dünyayı temizlemek uğraşan bir çevre şirketi. Şirketin Genel Müdürü Betül Üte ile geriye dönüp bakmadan kirlettiğimiz çevrede hangi temizlikleri yaptıklarını konuştuk.

Figen Bican Bulam- Turanlar Çevre ve Enerji A.Ş. için aslında arkamızda bıraktığımız her şeyi geri dönüştürmek, geride yaşanabilir bir dünya bırakmak için uğraşıyor tanımı çok uygun. Biraz daha sektörel dilden anlatırsak; hastane işletmeciliği, tıbbi atık yönetimi, kamu hastanelerindeki bazı ünitelerin özelleştirilmesi ve işletilmesi, dezenfeksiyon ve sterilizasyon hizmetleri ve tıbbi atık yönetimi hizmetlerinin ardından tehlikesiz/tehlikeli atıkların yönetimi ile Türkiye çapında kamu kurum/kuruluşları ile özel sektör firmalarına hizmet veren firma, uluslararası bütün atık kodlarının ayrılması, toplanması, taşınması, geri kazanılması ve bertarafı işlemlerini de şirket bünyesinde yapıyor.

Turanlar Çevre ayrıca firma bünyesindeki grup şirketlerinden Rayda Denizcilik ile de İzmir Körfezi’ni temiz tutuyor. İzmir Körfezi’ndeki deniz taşıtlarından kaynaklı atıkları (pis su, sintine, slaç, slop ve kuru çöpleri) lisanslı atık toplama gemisi Rayda ile alarak hizmet veriyor.

İzmir Gaziemir ilçesinin göbeğindeki eski bir kurşun fabrikasının korkutan radyoaktif atıklarının temizleme işini de üstlenen ve neredeyse tamamlayan firma, radyoaktif atıkların tespiti, ayıklanması, zırhlanması, taşınması işlemlerini Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığı (TAEK) bünyesinde her türlü eğitimi alarak dünyanın her yerinde müdahale edebilecek ve çalışacak kapasiteye sahip.

Turanlar Çevre ve Enerji A.Ş.’nin Genel Müdürü Betül Üte’ye ‘kirlettiğimiz dünyayı’ temizlemeye çalışan bir firmanın neler yaptığını merak ettiğimiz sorularımızı yönelttik. Betül Üte’nin “Dünyayı atalarımızdan miras değil çocuklarımızdan ödünç aldık sözünü her zaman hatırlayan bir şirket politikasıyla hareket ediyoruz” söylemi her şeyi anlatıyordu aslında ama iki kadın yan yana gelince lafı biraz uzattık…

Almanya’da eğitim almış ve uzun yıllar yurtdışında yaşamış olan Üte, konuyu ara ara yurtdışındaki çevreyi koruma ve insanların bilinçliliğine getirse de bünyesinde çalıştığı kurum gibi çevreci kurumların varlığı umutlarımızı yeşertti. Gelecek kuşaklar için ne yaptıklarından eğitime katkılarına, İzmir için önemlerinden ve İzmir’in onlar için öneminden çevrecilerle nasıl anlaştıklarına pek çok konuyu keyifle konuştuk.

E4haber-- Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya ve çevre için yaşadığımız şehirleri en az düzeyde kirletmenin yollarını bulmak zorunda olduğumuz gerçeğini aslında herkes biliyor. Turanlar Çevre sürdürülebilir yarınlar için, gelecek kuşak için ne yapıyor?

Betül Üte: Biz Turanlar Çevre olarak ‘Dünyayı atalarımızdan miras değil çocuklarımızdan ödünç aldık’ sözünü her zaman hatırlayan bir şirket politikasıyla hareket ediyoruz. Bertaraf ve imha yöntemini geri dönüşümü yapılamayan maddeler için üstlenmekle birlikte, geri dönüşümü çok hassas bir şekilde yönetiyoruz. Bunun haricinde deniz atıklarını yönetebilmek için ortak şirketimiz Rayda Denizcilik bünyesinde Rayda gemisini alarak İzmir körfezini seyr-ü seferden kaynaklı deniz taşıtlarından ve yük gemilerinden oluşan tüm slop, slaç, sintine, kuru çöp, ambalaj atıkları vs.den temizliyoruz. Bu sayede deniz kirliliğine büyük bir çözüm getirmiş olduk.

E4haber--  Çalışma alanınıza giren konular neler? Türkiye’de kurulacak nükleer santrallerin radyoaktif maddelerinin atıklarının bertarafı amacıyla bir çalışma yapıyor musunuz? Çevrecilerin en çok tepki gösterdikleri bu gibi konularda iş yapmak Türkiye’deki çevreyi korumaktan yoksun yasalara rağmen sizi onlara yakınlaştırabiliyor mu? Yoksa çevrecilerin hedefinde siz de oluyor musunuz zaman zaman?

Betül Üte: Her türlü atığın toplanması, nakliyesi, bertaraf ve geri dönüşümünün yanı sıra demin de belirttiğim gibi deniz atıkları üzerinde de Rayda gemimizin yardımıyla çalışıyoruz.

Aslında ana misyonumuz çevreyi korumaktan geçiyor. O nedenle bence çevrecilerin her zaman yanında olacak işlerde faaliyet gösteriyoruz. Onların da amacı teknolojiyi durdurmak değil gelişen teknolojinin yan etkisi diyebileceğimiz çevre kirlenmesini önlemektir. Atık yönetimi de artık günümüz dünyasında bir bilim dalı olarak doğmuştur.

Mantıklı bir tepkiyi biz anlayışla karşılıyoruz. Bu konu dünyada, özellikle Japonya’daki deprem sonrası olan nükleer kazadan dolayı, çok tartışılan bir konu oldu. Yine de nükleer santrallerin ülkemize verimli olacağına inanıyoruz. Ancak tabii ki gelişmiş teknoloji seçimi ve güvenliği sağlandıktan sonra... Sonuçta teknoloji hızla ilerlemekte ve bu yüzden enerji de bir ihtiyaç. Bu bağlamda kaçınılmaz olan nükleer atıklarının gereğine uygun olarak paketlenme, zırhlanma, nakli ve depolanması işlerini son derece hassas bir titizlikle yürütüyoruz. Bunun yanı sıra nükleer santrallerin aylık atıkları mevcuttur ve belirli periyodlarda parça değişimi söz konusudur. Bu alandaki işleri de uluslararası deneyimli şirketlerle yürütüyoruz.

E4haber-- Turanlar Çevre olarak sosyal projeleriniz var mı? Özellikle çocukların çevre bilincini aşılamak adına yapılan ya da yapılması planlanan çalışmalarınız var mı?

Betül Üte: Evet, şu an hazırlığını yaptığımız bir projemiz var. Bir ilköğretim okulu ile görüştük. “Çevre ve deniz kirliliği /geri dönüşüm” başlıklı bir resim yarışması başlattık. Yakında size bu konuda daha fazla bilgi verebiliriz. Hatta yarışma bitiminde çocuklarımız için anlamlı bir ödül töreni de düzenlemeyi planlıyoruz.

E4haber--  Türkiye’de çevre konusundaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz. Son dönemde özellikle ağaç kesimlerine yönelik toplumun ciddi bir refleksi oluştu. Sizce güneş enerjisinden, rüzgâr enerjisine yani temiz enerji konularında ne yapılmalı tam olarak?

Betül Üte: Betonlaşan şehirlerde çevreyi koruma evlerdeki çöplerden başlar. Türkiye’de eksik olan çevre politikaları var. Gelişmiş ülkelerde her mahallede atık ayrıştırma konteynerleri vardır. Uzun yıllar Almanya’da yaşadım, oradan örnek verebilirim. Plastik, kâğıt/karton ve evsel atıklar farklı konteynerlere atılır. Her apartmanın üç ayrı renkte çöp bidonu vardır. Bunun yanı sıra mahallelere daha büyük miktarda atıkları atabileceğiniz konteynerler yerleştirilmiştir. Cam atıkları renklerine göre ayrılır hatta, beyaz cam, yeşil cam, kahverengi cam olarak. Halkın da büyük bir oranı bu konuda bilinçlendirilmiştir ve evlerinde uygularlar.

Teknoloji gelişimi ve büyüyen ülke mevcudu betonlaşmayı yanında getirmektedir. Yine de ülkemizde eksik olan şehir planlamacılığı havanın kirliliğinden tutun her konuda yaşam alanımızı kısıtlayarak yaşam kalitemizi düşürüyor. Ağaçlarımız insanlık için can damarıdır aslında. Bu konuda ciddi endişeler taşımakla birlikte elimizden geldiğince çevremizi bilinçlendirme yönünde faaliyetler yürütüyoruz.

Temiz enerji konularında ne yapılmalı derken yeşil enerjiyi kast ediyorsunuz sanırım. Avrupa Birliği kullanılan enerjinin yüzde 25’ini yeşil enerjiden sağlama zorunluluğu getirmiştir. Ülkemizde zaten enerjinin çoğu hidroelektrik ve rüzgâr enerjisinden sağlanıyor. Yaklaşık yüzde 90 kadar. Dolayısıyla bu konuda biz gelişmiş ülkelerden daha ilerideyiz.

E4haber-- Sektörün sıkıntıları neler?

Betül Üte: Sektörün en büyük sıkıntısı atık yönetiminin vazgeçilmezliğinin yeni yeni farkına varılması. Yasaların oluşumundan başlayıp takibine kadar eksiklikler var tabii ki. Bir de ufak ölçekli şirketlerin bazıları bu yasadan hala bihaber.

Ayrıca atık yönetiminin birçok alanında yeterli derecede hizmet verilmiyor. Bizim şirketimiz birçok atık çeşidinde rakipsiz çalışıyor. Bu da bu kadar büyük bir ülkede yetersiz kalıyor. Biz rakibimiz olsun istiyoruz, çünkü ancak öyle farkımız daha belirginleşecektir.