Herkes uyuyor, İzmir'in Çernobili ayakta!

İzmir'in Gaziemir ilçesinde eski bir kurşun fabrikasının bahçesinde gömülü radyoaktif atıklar hala temizlenmedi. 'İzmir'in Çernobili' olarak hafızalara kazınan arazi nükleer atıklarla dolu ve halk sağlığı için tehlike saçmaya devam ediyor!

Gaziemir'in son günlerde kentsel dönüşümle gündeme gelen Aktepe ve Gaziemir mahalleleri ile Karabağlar’ın Aydın mahallesi arasında bulunan eski bir kurşun fabrikası bahçesinde 2012 yılında, radyoaktif atıkların gömülü olduğu ortaya çıkmış ve bu durum, kamuoyunda 'İzmir'in Çernobili' olarak hafızlara kazınmıştı. O dönem geniş yankı bulan ve tartışma konusu olan atıkların bertarafı için çalışmaların başlatıldığı açıklandıysa da, aradan geçen yaklaşık 7 yılda herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Arazi hala nükleer atıklarla dolu ve halk sağlığı için tehlike saçmaya devam ediyor.

Aslan Avcı Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş., nükleer atıkların temizlenme işini üstlenen Turanlar Çevre A.Ş. ile yapılan protokolü geçtiğimiz yıl sonlandırdı.  Mülk sahipleri, 22 Ocak 2018 tarihinde bir dilekçe ile TAEK´e başvurarak, Turanlar A.Ş. ile yaptıkları protokolü sonlandırdıklarını bildirmiş, atıkların sahadan taşınarak bertarafı için Fransız devlet kuruluşu ANDRA’dan danışmanlık hizmeti aldıklarını çeşitli haberlerde ifade etmişti ancak bu söylemin üzerinden de 1 yıl geçmesine rağmen arazide hiçbir çalışma yapılmadı.

ÇED SÜRESİ AĞUSTOS 2019’DA SONA ERECEK!

Süreci en başından bu yana takip eden çevreciler ise radyoaktif atıkların varlığının 2007 yılında tespit edildiğini, buna rağmen 11 yıldan beri hiçbir şey yapılmadığını, İzmirlilerin sağlığının umursanmadığını belirtiyor. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir Valiliği’ni göreve davet eden çevreciler, bölgede yaşayan insanların ve İzmirlilerin sağlığını tehdit eden radyoaktif bulaşıklı tehlikeli atıkların temizlenmesi işinin atık sahiplerinin ticari kaygılarına terk edilmiş durumda olduğunu ifade ediyor. Son 1 yıldır arazide temizliğin durdurulduğunu belirten çevreciler, devletin verdiği ÇED süresinin de Ağustos 2019 tarihinde sona ereceğini belirtiyor. İddialara göre arazi sahiplerinden Cihat ve Öznur Kolcuoğlu tarafından temizlik engelleniyor. İki yıla yakındır ÇED alınmasına rağmen radyoaktif atık dolu olan arazide hiç bir temizlik yaptırılmıyor.

NORMAL DEĞERİN 219 KATI RADYASYON VAR!

Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü tehlikeli atık uzmanı emekli öğretim üyesi Enver Yaser Küçükgül Hürriyet Gazetesi muhabiri Serkan Acar ile birlikte geçtiğimiz yıl arazide yaptığı ölçümlerde korkunç rakamlarla karşılaşmıştı. Küçükgül yaptıkları ölçümlerle ilgili şunları söyledi: “Dünya Atom Enerji Komisyonu Radyasyon Güvenliği Dairesi, yıllık ortalama ‘1 (MvS) Mili Sivert’ değeri normal kabul eder. Burada ölçtüğümüz değer yıllık 219 Mili Sivert. Yani doğal radyasyonun 219 katı. Bu oran bitkilere, hayvanlara zarar vericidir. Tehlikelidir. Bu nedenle bir an önce bölgenin temizlenmesi gerek. Bu işletme 60-70 yıldır faaliyette. Bugüne kadar yüzbinlerce ton tehlikeli zararlı madde ile çalıştı. Bu maddelerin bir kısmının kanun dışı olarak radyoaktif maddelerden oluştuğunu gördük. Çünkü Türkiye’de hiçbir sanayi kuruluşunun radyoaktif atıkları alma, işleme, dönüştürme hak ve yetkisi yok. Hal böyleyken bu fabrika kanun dışı yollarla getirilip işleme sokulan, geri kazanılan radyoaktif madde ve radyoaktivite ile bulaşmış malzemeyle yapılan ürünleri yıllarca yurtiçine vermiştir. Tesis arazisinde, 100 bin tonun üzerinde radyoaktif atık olduğu TAEK tarafından ortaya kondu. Bu hukuksuz uygulamaya karşı geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin en büyük çevre cezası kesildi.”

MİNİMUM 13 YILDA KANSERE NEDEN OLUYOR!

Halk Sağlığı uzmanlarının verdiği bilgilere göre ise bölgedeki insan ve canlı sağlığı ciddi derecede tehlikede. Uzmanlar şunları belirtiyor: Radyoaktif maddelerin bozulma hızları çok değişken. Tamamen yok olmuyor ve ortadan kalkmıyor. Bazı atom izotopları milyarlarca yıl bulunduğu yerde duruyor. Yaydığı radyasyonu çevresindeki maddeleri de radyoaktif izotop haline getiriyor. İzotop çubuğu  %85 gümüş içerir. İddialara göre söz konusu fabrikada 25 ton civarında izotop çubuğu Cihat Kolcuoğlu tarafından eritilerek gümüş elde edilmiştir. İzotoplar europin 152-154 yapay radyoaktif madde içermektedir. Bu maddenin bulunduğu alanda çok hızlı buluşması bulunduğu bölgeyi hızla zehirlemektedir. Bu maddenin bir tek partiküllerinin canlı ve insanın soluk borusundan kaçması iç organlara yerleşerek maksimum 13 sene içerisinde kansere yol açmaktadır. Araştırmalara göre fabrika bölgesindeki insanlarda ciddi kanser vakalarına rastlanmaktadır. Rüzgar esmesiyle bile bu radyoaktif madde partikülleri şehir üzerine ciddi tehlike yaymaktadır. Bu nedenlerle bölgenin bir an önce temizlenmesi gerekiyor.”