Bazı rakamlar önemlidir insan hayatında. Rakamlara takılıp kalırız bazen..
Bazen hedeflerimizdir rakamlar, bazen sevdiğimize kavuşacağımız zamandır…
Biz de E4 Haber Gazetesi’ni tam 100 sayıdır okuyucuyla buluşturuyoruz.
100 sayıdır emek emek, ilmek ilmek işliyoruz sayfalarımızı.
1,2,3,4…. 97,98,99,100 ne çok rakam var, ne çok zaman, ne çok anı, ne çok olay, ne çok haber…
Bir gazeteci için başka bir iş yapmak çok zordur. “Başka ne yapabilirim ki” cümlesini çok kurar gazeteci olanlar…
Başka ne yapılır ki yazmaktan başka bilmeyiz biz.
Bir mecrada yazmak, bir haberi koklamak, bu da haber yahu diyebilmek, zamanın ruhunu koklamak ve yazıya dökmek, günü yorumlamak, anı yorumlamak, hareketi yorumlamak ve dahası…
Bunun gibi bu işin yüzbinlerce tanımını yapabilirim de tanımsızlığını yapamam.
E4 Haber de tanımın çok olduğu ama tanımsızlığa doğru giden bir zamanda doğdu benim için.
Bir bebeği büyütür gibi büyüttük, umut ektik, umut olduk..
Çok zaman vazgeçmeye karar verdim ama yapamadım, derken vazgeçemediğim bir noktaya geldi.
Gazetecilik tanımlarından birisi de şudur; bu iş bulaşıcı bir hastalık!
20 yılı geçmiş bu bulaşıcı hastalıkla tanışalı, işte bunun son 5 yılı da E4 Haber ile..
Nedir bu hastalık?
Her yeni sayının hazırlığına ilk günkü heyecanla başlamaktır.
Her haberi, bülteni özenle okumaktır, her başlığı acaba oldu mu diye içinden geçirerek tekrarlamaktır.
Detaylara takılmak, detaycı olmaktır.
Her seferinde matbaaya son dakika gönderebilmektir.
Doğum yapıp 5 gün sonraya yeni sayıyı hazırlayabilmektir.
İkinci kez doğum yapıp 3 gün sonraya yeni sayıyı hazırlayabilmektir.
Katmerlenmiş uykusuz gecelerdir.
Her matbaadan çıktığında sanki ilk kez görüyormuş gibi tek tek incelemektir.
Koklamaktır…
Heyecandır.
Kısacası;
Ayakta kalmak, direnmektir.