CHP İzmir’de olağan kongre süreci başladı.
Ancak iki günde varılan sonuç şu oldu: Kavga seçimlerin önüne geçti!
Neyin kavgası?
Bir grubun İzmir siyasetini tabiri caizse dizayn etme çabasının üyenin oyuna yansıyan kavgası.
Mavi ve beyaz listeler diye ayrılan partililerin daha oyunu bile kullanmadan sandık başında sen duracaksın, ben duracağımın kavgası.
O senin adamın, bu benim adamım, ‘en çok ben birinciyim’in kavgası.
Darp raporlarından, kadına şiddetten, ‘Can güvenliğim yok’ açıklamalarına kadar giden ciddi kavga iddiaları…
Belediye başkanının basın bülteniyle ilçe başkanına cevap verdiği bir mahalle delege seçimi…
Herkesin ‘topu’ diğerine attığı, ilçeyi, ili aşan belki de Genel Merkezin müdahalesine kadar gidecek bir parti içi seçim…
Oldu mu, yakıştı mı?
Her fırsatta Cumhuriyet Halk Partisi’nin ‘parti içi demokrasi şöleni’ diye adlandırılan kongre sürecine tabi ki yakışmadı!
Millet açlıktan kırılıyor, geçim sıkıntısı nedeniyle ailece intiharlar ülke gündemine bomba gibi düşmüş, BU NEYİN KAVGASI?
Hepimizin yüreklerini sızlatan İstanbul’da 4 kardeş, ardından Antalya’da anne baba ve iki masum çocuğun toplu intiharıyla sarsıldık.
Tabi AKP Manisa Milletvekili Uğur Aydemir'in yumurta hesabına göre bu ülkede yoksul insan yok!
Hatta ‘Rahat olun’ onların döneminde (AKP dönemi) yoksul kimse yok!
İşte şimdi gelelim yeniden bizim MAHALLEYE…
31 Mart Yerel seçimlerinden sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağlanan umutlar, CHP’nin kalesi ve o kalenin en yüksek oy alan ilçesinde yaşananlar yakıştı mı, oldu mu?
Mavinin, kırmızının, beyazın peşinde bölünmek hele ki bu kritik dönemde hiç olmadı, hiç yakışmadı!
Partiyi iktidara taşıyacak kadroların seçileceği bu kongre sürecinin bir şölen halinde, kenetlenerek geçirilmesi her CHP’li için bir görevdir bu saatten sonra.
Önümüzdeki seçimler bu ülkenin geleceği, çocuklarımızın geleceği, Atatürk devrimlerinin devamı, Cumhuriyetin, demokrasinin, laikliğin, özgürlüğün, kardeşliğin var olması; intiharların bitmesi, ekonominin canlanması, özelleştirmelerin, rantın, yabancı sermayeye toprakların peşkeş çekilmesinin sona ermesi; şiddetin, kadına şiddetin son bulması, herkes için adaletin var olması için son fırsattır.
Bence bunların CHP’ye gönül vermiş bütün partililer bilincindedir.
Ve UNUTMADAN… Atamızı sonsuzluğa uğurladığımız, onu ilke ve inkılaplarıyla, devrimleriyle andığımız, kalbimizde yaşattığımız 10 KASIM’ın arifesinde ona olan saygımızla hareket etmemiz gerektiği hepimizin malumudur her halde…