Başlık, Sezen’in ‘Hani herkes arkadaş, Hani oyunlar sürerken.. Eskidendi, çok eskiden’ şarkısının sözleriyle devam edecekmiş gibi oldu ama ‘eskidendi’nin haricinde konumuz için fazla romantik kalır…
Yerel seçimlerden henüz 100 gün geçmiş, 100 gün değerlendirmeleri yapıladururken İzmir’in bazı CHP’li belediye başkanlarının ‘liyakatsiz’ ve ‘kişisel’ ve de ‘akraba kayırmacalı’ 100 gün icraatları patlak veriverdi…
İsim isim yazmaya gerek yok. Zaten ülke gündemine konu oldular yeterince ve de ulusal gazetelerin yazarlarının köşelerine… Şirket müdürü olanlar, akrabalarını özel kalem yapanlar, oğlunu şirket müdür yardımcısı olarak atayanlar, ortağını tartaklarken gizli kameraya yakalananlar, muhtarlarla kavga edenler, başka illeri küçümseyerek İzmir örneği verenler… Evet bunların hepsi aynı dönemlere denk gelen bir haberler zinciri olarak önce İzmir sonra Türkiye gündemini meşgul etti maalesef…
CHP’li yeni koltuğa oturan ya da o koltuğa bir dönem ara verip tekrar aday gösterilerek yeniden oturan belediye başkanlarının bu tabloları Türkiye’de pek çok örneğin ortaya çıkmasına da neden oldu. Trabzon’dan Adana’ya örnekler çoğaldı…
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in haber kanallarında yaptığı ‘Damat bakan örneği’ ve ‘onlarda da şu var, bu var’, “siz yaparsınız da bizimkilerin başı kel mi” tarzındaki açıklamaları fazlasıyla trajikomik oldu. O zaman onlardan ne farkımız kalıyor dedirtti…
Ve CHP’nin ‘başkanların kendini şirket müdürü yapmaması ve birinci derece akrabalarını işe almaması’ ile ilgili bir kanun teklifi hazırlığında olduğu açıklandı. Şimdi bunu yazarken bile gülümsüyorum çünkü ben televizyonda duyduğum anda kahkahayı basıp şu yorumu yapmıştım: ‘biz parti olarak bizim başkanlarımızla başa çıkamıyoruz, söz dinletemiyoruz, yaptırım uygulayamıyoruz bunu devlet kanunla yapsın’! Gerçekten komik değil mi?
Tam da bu ülkedeki yüzde 50’nin umudunun yükseldiği, bu yerel seçimlerin ülkede bir şeyleri değiştireceği sinyalini verdiği dönemde İzmir’e ne oldu, oluyor? CHP böyle bir ortamda bu kadar kozu nasıl verir aklım ermiyor! Hadi olan oldu da bir partide ‘disiplin’ bu kadar mı zor hale gelir, yapılan yanlışların hiç mi cezası olmaz?
Gelelim yazımın başlığının nedenine; e hani her yer İzmir gibi olacaktı. Ülkenin en büyük kenti İstanbul oldu, ikinci büyük Ankara da oldu da İzmir’e ne oldu?