Kurban bayramı sonrası et gündeminden uzaklaşamıyoruz, ‘şarbon’ ile meşgulüz.
Tarım Bakanı da meşguldür herhalde?
“Et alırken kasabınıza etin hastalıklı olup olmadığını sorun” diyecek kadar!
Gerçekten bu cümleyi kurdu mu yoksa bu bir sosyal medya geyiği mi tam olarak çözemedim ama geçmişte nice bakanlarımızın benzer gaflarını hatırlattı bana…
ANAP’ın kurucularından olan ve Çernobil faciası sonrası çaydaki radyasyonun tehlikeli olmadığını kanıtlamak için kameralar önünde çay içen eski bakan rahmetli Cahit Aral’ın görüntüsü geliver mi gözünüzün önüne.
Ülke kene vakalarından ölümlerle çalkalanırken "Keneden korunmak için pantolon paçalarını çoraba sokun" diyen ise Sağlık Bakanı Recep Akdağ idi yaklaşık 10 yıl önce…
Daha geçtiğimiz aylarda bir önceki ‘bakan’ Eşref Fakıbaba’nın “Eşim 29 liradan kırmızı et alıyor, 70 liraya alıyorsan o senin problemin” sözlerini unuttuk mu peki?
İnsan hayatı o kadar ucuz ki canım ülkemde sorunun kaynağı önemli değil siz ‘bakan’ların tedbirleriyle önleminizi alın ve geberin!
İşin aslı bu!
Sorun ithal et alımındaki denetimsizlikte, sorun ülkede hayvancılığı ithal et alma noktasına getirmekte, sorun bakan olup bakamayanlarda ama siz önemsemeyin bunları, sayın bakanları dinleyin.
48 vatandaş şarbon şüphesiyle karantinada, binlerce ithal hayvan sokulmuş ülkeye, halk süt ve süt ürünlerinden bile şüphe noktasında ki çok ‘sevilen’ bir yazar bile panik halinde yazmış köşesinde…
Ama biz paçamızı çorabımızın içine sokarsak şey pardon ‘et şarbonlu mu değil mi kasap amca, valla de, Kuran’a el bas’ deyip alırsak yani kafamızı kuma sokup olup biteni görmezsek yırtarız şarbondan da, kırım konga şeysinden de…
Ne yani! İnsan hayatının ipliğe bağlı olduğu, ‘fıtrat’ın her yerde kol gezdiği, rantçının, yandaşın her türlü kollandığı canım ülkeme et ithalatını yapan firmalara zeval mi gelsin!!!
O ithalatçı firmalar bir sır gibi saklanıp abuk sabuk açıklamalarla vatandaşa bilimselmiş gibi, çok ilgiliymiş gibi, gerçekten bakanmış gibi, işte bir türlü ‘mış’ gibi muamele çekilsin yeter!
Kene vakalarında dönemin Sağlık Bakanı’nın basın eleştirisini de hatırladım bak şimdi: Birçok ülkede keneden ölen insanlar var hangisini duyuyorsunuz, siz (basın) sürekli kene ölümlerini haber yaparak ülkeyi karalıyor, insanları paniğe sürüklüyorsunuz tarzı cümleler sarf etmişti.
Tarım ülkesiyizya hani şimdi de şarbon gibi haberlerle ‘dış güçlerin’ ekmeğine yağ sürmeyelim değil mi!:
Bitirirken; İzmir Veteriner Hekimliği Odası’nın bir açıklaması var şarbonla ilgili ve her şeyi özetleyen:
“Sorun ithalatın yapıldığı Brezilya'dan da bırakın Amerika'yı, Amerika kıtasından da büyüktür. Çünkü konu; ülkemiz insanının sağlıklı, huzurlu ve refah içinde yaşaması ile doğrudan ilgilidir.
Tüm dünyanın önemini kabul ettiği gerçeklerin yanında, gıda savaşlarına doğru gidilen bu yüzyılda bu kadar yanlışın gerçekten yanlışlıkla yapıldığına olan inancımız tükenmiştir.”