Erdoğan Bahçeli ittifakı karşısında bir araya gelen muhalefetin kazanabilmesi için 16 Nisan’daki ‘hayır’ blokunu koruması yetmiyor. Referandumda evet demiş kesimlerden de oy alması gerekiyor.
Bunu gerçekleştirmenin nesnel koşulları fazlasıyla var. Halk ekonomik krizden nefes alamaz haldedir. Haksızlıklardan, hukuksuzluklardan, OHAL ve KHK’larla keyfi yönetimden bıkmıştır.
Ne var ki muhalefet iktidarın uyguladığı politikalarla oluşturduğu handikapları aşamıyor.
Erdoğan’ın karşısında ortak bir aday çıkarmakta buluşulamadı. Olsaydı iyi olurdu, olmadı. Bu her şeyin sonu değil. Çünkü seçimlerin ikinci turunda fiilen ortaklaşma sağlanmış olacaktır. Sorun açık bir ifdeyle muhalefet blokunun zayıf noktası HDP’nin bu ittifak içerisinde yer almamasıdır.
16 Nisan Anayasa değişikliği referandumunda oluşan tablonun ana eksenlerinden biri HDP’dir. HDP’yi beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama iki açıdan önemli olduğunu görmezden gelemezsiniz. Birincisi ‘hayır’ blokunun önemli parçasıdır. Referandumda HDP ‘hayır’ dememiş olsa çok farklı bir sonuç ortaya çıkar ve Erdoğan’ı iktidardan indirme, tek adam yönetimine geçit vermeme umudu başka baharlara kalırdı. İkincisi Türkiye’nin en önemli sorunu nedir diye kime sorsanız adını kendince koysa da cevap ‘Kürt sorunudur’. Kürt sorunundan, demokrasiden, adaletten, eşitlikten, toplumsal barıştan söz edilecekse Kürtsüz barış olmaz. Ülkenin birinci ve en önemli meselesi ‘Kürt sorunu’ iken, Kürtlerin içerisinde yer almadığı, dışında tutulduğu hiçbir proje maya tutmaz, başarılı olamaz.
Öte yandan HDP ittifak içerisinde yer alsaydı, “ittifakı aşağı çeker oy kaybettirir” tespiti de yanlış değil. Hatta bazı HDP’liler de aynı tespiti yapmaktalar. Ahmet Türk artigercek.com sitesindeki açıklamasında şunları söylüyor:
“Zaten biz daha başında bu işin içinde olursak, Erdoğan bunu çok kötü kullanır. Topluma dönük olarak ‘bakınız bölücülerle bir araya geldiler’ şeklinde aleyhte propaganda yapar. Böyle bir şeyin olmasını biz de istemeyiz.”
HDP legal, yasal bir partidir. Erdoğan’a koz vermiş oluruz korku ve kaygısı abartılı bir değerlendirmenin sonucudur. Siz bu partiden uzak da dursanız Erdoğan söyleyeceğini söylüyor.
Siyaset çözüm üretme mekanizmasıysa bu konuda HDP’nin hassesiyetini de doğru değerlendirerek çözüm üretmek muhalefetin özellikle de ana muhalefet partisi CHP’nin acil görevidir.