Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ı başkan olmadan önce bizzat tanımazdım, duymuşluğum vardı Çiğli Belediyesi bünyesindeki eğitimcilik görevi nedeniyle, o kadar…
Sandal ile seçildikten sonra tanıştık, dışarıda veya kimi toplantılarda, etkinliklerde karşılaştık, küçük sohbetlerimiz oldu. Birkaç ay önce de bir kahve içimi misafiri oldum makamında.
Sandal, sakallı, blucin de giyen, yerinde kravat takan ve çoğu kez de takmayan, kasmayan, oldukça natürel bir başkan profili veriyor. Oynadığını da sanmıyorum, çünkü o zaman mutlaka o profil sırıtır.
Olduğu, Göründüğü Gibi…
Serdar Sandal, gördüğüm kadarıyla başkan olmadan önce neyse başkan olduktan sonra da o… Klasik kalıplar içinde olmaktan hazzetmiyor, nasıl rahat edecekse o şekilde olmak istiyor. İlişkilerde güvene ve iletişime, karşılıklı saygıya önem veriyor. Başkan olduktan sonraki en büyük sıkıntısı çok düşkün olduğu oğluna vakit ayıramamak. Başlıca hobileri ise eşofmanını giyip açık havada yürümek, fırsat buldukça da oğlunun düzenlediği küçük aile kaçamakları, dışarıda bir yemek vb.
Sandal, genelde sabah dokuzda makamında olmayı yeğliyor ve öğleye kadar belediyedeki işlerle ilgileniyor, yardımcıları ve müdürleriyle temas ediyor; öğleden sonra ise daha çok sahada oluyor. Vakit buldukça yurttaşlarla bir arada oluyor. Herkesin başkanı olmaya özen gösteriyor. Evden belediyeye gidip gelirken farklı güzergahları kullanıyor, yolunu uzatmayı seviyor çünkü farklı mahalleleri yerinde görmüş oluyor.
Depremin Merkezindeki Bayraklı’nın Belediye Başkanı Olmak…
Depremin kalbindeki bir belediyenin başkanı olmak zor, İzmir Büyükşehir ile, Tunç Başkan’ın desteğiyle depremin yıkıcı etkilerinin en aza inmesi için çok mesai harcadı. Geride kalan üç yılda onu en çok etkileyen olay depremdi pandemiyle birlikte. Depremle ilgili tüm kararların mecliste oybirliğiyle alınmış olması kıymetli. Bir yandan kurumsal kimliği, personel reformunu hayata geçirip mali disiplini sağlayarak belediyeyi ekonomik olarak güçlendirici adımlar atarken ve bunu başarırken bir yandan da depremden dolayı daha önce tahakkuk eden 3 milyon liralık emlak vergisini takipten çıkaran Sandal, pandemi nedeniyle de 1 milyon 390 bin liralık emlak ve çevre temizlik vergisi tahakkukunu iptal ettirmiş; 4 milyon 202 bin liralık vergi ve ücret alımından vazgeçmiş. Bunları nasıl yapmış? Örneğin, giderleri üçte iki oranında azaltmış…
Önündeki İki Yılın Projeleri
Sandal, çalışma arkadaşlarıyla birlikte birçok projeyi hayata geçirmiş depreme ve pandemiye karşın ama görev süresi içinde tamamladığı başka birçok proje var. Önemli olan birkaçını anarak yetineceğim; Körfez Yaşam Merkezi projesi, Nene Hatun Kız Misafirhanesi ve Dijital Kütüphane projesi, Sosyal Market projesi, Kubilay Caddesi Aşevi projesi, Dünya Barış Anıtı Mesire ve Piknik Alanı projesi, Smyrna Yeni Kent Meydanı ve Sevgi Yolu Sokak Sağlıklaştırma projesi bunlardan başlıcaları…
Bayraklı’da Her Çocuğa Eğitim
Peki “eğitimci başkan” olup da eğitim projesi olmaz olur mu? Var tabii.. Sandal bir hayalini adım adım gerçekleştiriyor; Bayraklı Her Çocuğa Eğitim Merkezi (BAHÇEM) projesi kapsamında ana okulları kuruyor. Bu projeye “Bayraklı eğitim modeli” denilebilir. Tabii İzmir Büyükşehir’in Tunç Başkan’ın Masal Evleri daha farklı bir proje; Bayraklı’dakiler ise salt ana okulları…
Şimdilik Çamkıran’daki Ayda Bebek Anaokulu faaliyete başlamış durumda. Yakında Postacılar Mahallesi’ndeki Elif Bebek Ana Okulu hizmete alınacak. Arkadan da adı henüz belli olmayan 75. Yıl Mahallesi’ndeki ana okulu…
Alpaslan, Mansuroğlu, Onur, Nafiz Gürman, Yamanlar. Mahalleleri de sırasıyla ana okuluna kavuşacak Sandal’ın görev döneminde. Hedef çok daha fazlası… Sandal, eğitime gönül vermiş bir başkan olarak sözün çocuklarda olmasını istiyor, çevre dostu nesiller hedefliyor, mahalleyi tanıyan ve dünyayı anlayan çocuklar hayal ediyor… BAHÇEM projesi kapsamındaki ana okullarında görev alan okul öncesi öğretmenleri ise Ege Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından ÖSYM standartlarında yapılan sınavla seçiliyor ama hepsi bu kadar değil; sınavı kazanan aday öğretmenler uzman bir akademik jürinin karşısında mülakata da giriyor. Mülakatı geçen adaylar öğretmen olarak peyderpey açılan okullara atanıyor.
Sosyal Belediyeciliğin Gerekleri
Masal Evleri gibi, Bayraklı’nın ana okulları gibi (bu arada İzmir Büyükşehir’in İZELMAN ana okulları da işlevsel) sosyal belediyeciliğin olmazsa olmazlarını günümüz açısından bir daha hatırlatmak istiyorum tüm belediye başkanlarına… CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yolun en başında ne dedi? “Kız yurdu” dedi… CHP’li başkanlar üniversite kampüsüne yakın olan belediyelerde veya okula toplu ulaşım hattının olduğu güzergahlarda mutlaka bir kız yurdu, ardından da erkek öğrenci yurdu yaptırmalı. Öğrenci yemekhaneleri kurmalı. Böyle bir örnek Bornova’da vardı, umarım devam ediyordur. İzmir, bir üniversite kenti ve dışarıdan çok öğrenci alıyor, bunlar şart.
Başka?.. Çok yaşlısı oldukça fazla İzmir nüfusu dikkate alınarak gündüz yaşlı bakım merkezleri kurulmalı, çünkü evde bakacak kimsesi olmadığı için çalışamayan kadınlar var. 65 yaş üzeri emeklileri çay ocağı ve kahve atmosferinden kurtarmak ve daha kaliteli vakit geçirmelerini sağlamak için emekli sosyal tesisleri yapılmalı. Bilhassa arka taraflarında kentin gençler için sportif tesisler; futbolun da dışında basketbol-voleybol-hentbol-masa tenisi vb. oynanacak tesisler şart.