Kayserispor maçı öncesi için yürüyerek Göztepe Gürsel Aksel'e doğru giderken yanımdaki değerli dostla konuşuyorduk. Sorunca dedim ki, "Kayserispor 5 haftadır yeniliyor, bu maçı kazanırlar, belki berabere biter".
Çünkü Göztepeli oyunculara inancımı 3 hafta önce yitirmiş ve ilk kez küme düşmekten söz etmiştim!
Nitekim bir önceki maçta olduğu gibi Göztepe, Kayserispor karşısında ilk yarım saatte 2 gol gördü kalesinde.
Konuk takımın ne yaptığını bilen bir hocası ve kenar yönetimi vardı. Ev sahibi takımın hocası ise hafta içi motive edemediği oyuncularını durmadan el çırparak motive etmeye çalışıyordu!
Biraz Di Santo, Halil, Obinna (kaleci Kenan Piriç'e ayrı bir parantez açmak gerekiyor)...
Birazla olmuyor, olmaz... Geçen günlerde yazdığımı yineleyeyim; bir takımın bir maçı koparıp alması için sahada en az 6-7 futbolcunun tam performansla oynaması, hatta bir ikisinin sınırlarını zorlaması şart.
Başka ne yazmıştım? Bu oyuncu grubunun yarıdan çoğunda ne ruh var ne de profesyonellik bilinci! Hadi ruhu geç; kardeşim siz belli bir sözleşme ile belli bir iş karşılığında belli bir ücret almıyor musunuz?
Bari bunun hakkını verin! Bu da yok...
İlk yarı biterken skor Halil-Franco ortak yapımıyla 2-1'e gelince ikinci yarıda daha atak ve hareketli bir Göztepe izledik ama çıkarken kaptırılan toplar ve defans başlıklarından Göztepe kalesinde epeyce beliren tehlikelerde sahneye kaleci Kenan çıktı. Açık söyleyeyim çoğunlukla maçı Kenan üzerinden izledim. Kenan olmasa Kayserispor açık farkla kazanırdı. Birisi altı pasta yakın mesafeden öyle 3-4 top aldı ki defansın ayakları dibinden, parmak ısırttı doğrusu. Ayrıca ceza alanında da yüksek topları aldı ya da bertaraf etti. Ceza alanı hakimiyeti dikkatimi çekti. Bir meziyeti de ayakları. Iki ayağını da kullanıyor ve iyi de kullanıyor, savruk değil. Oyunu da bir libero gibi geriden kuruyor. Arada attığı uzun toplar da rasyonel.
Tomas, 70'ten sonra üçlü defansa dönüp iki beki dışarı aldı; Soner ve Jahoviç'in katılmasıyla Göztepe bastırdı ancak bir topu da direkten geri gelen Jahoviç ile Tijaniç'in şutları kaleyi az farkla pas geçti. Di Santo da çok çalıştı ve bir pozisyonda ona yapılan penaltıyı hakem Uğurlu, VAR'a gitse de vermedi.
Birkaç satır da Jahoviç için... Kenarda ısınırken bile arkadaşlarına destek oluyor. Oyuna dahil olunca elinden geleni ardına bırakmıyor. İşte ruh ve profesyonellik budur.
Yalçın efendi ne yapıyor? Protesto sonrasında oyundan alınıp kenara getiriliyor arıza çıkmasın diye ama yine de kulübeden tünele yöneldiğinde taraftarı alkışlayarak güya ironi yapıyor aklı sıra! Senin daha önce de ciddi bir arızan oldu ve affedildin. Nedir bu afra tafra?
Haftaya Göztepe FB'ye gidiyor. Bunlar artık zoraki maçlar anladık da bari profesyonellikle bağdaşır maçlar çıkarın. Tabii malum işin içinde bu sezon iki sezon önceki gibi küme düşme olmaması olasılığı da var. Ancak futbolcular yine de böyle birşey olmayacakmış gibi çıkıp oynamalılar.
***
Göztepe-Kayserispor maçında kendisini 90+7 dakika çok farklı düşenlerde hissettiren tribün ise ciddi bir psiko-sosyal analiz konusu olabilir.
Bakalım bu tribün gelecek sezon 23 takımlı Süper Lig’de mi izleyecek Göztepe'yi, yoksa TFF 1'de Keçiören, Boluspor vb. karşısında mı?
6 hafta daha bekleyip göreceğiz.