Okurlarımın çoğu maçın ertesi günü kaleme aldığım ve e4haber.com’da yayınlanan kritiği okumuştur. Göztepe-GS maçından bahsediyorum… O kadar maç izledim 60 yıldır tribünde fakat böyle bir maç görmedim! İki defa şike maça denk geldim ve tribünü terk ettim o rezilliğe fark ettiğim andan itibaren tanıklık etmemek için. Göztepe-GS maçı gibisini ise gerçekten görmedim! Çünkü eskiden VAR yoktu. Hakemin dediği olurdu. Şimdi VAR geldi, artık hakemler politik davranıp kararı VAR’a bırakıyor. Maçlarda pozisyonları yakından izlemek ve işi VAR’a bırakmamak varken neden topu VAR’a atıyorsunuz? Nedir bunun açıklaması?
Göztepe-GS maçında hem hakem hem VAR faciası yaşandı. Göztepe’nin 3 puanı çalındı. Tribünler provoke edildi ve çileden çıkarıldı. Göztepe’ye PFDK kapısı açıldı böylece. Hem 3 puanın çalınıyor hem de ceza kuruluna veriliyorsun provoke edilerek! Ne ala!
Arda Kardeşler-VAR Arasında Paylaşım Vardı Adeta!
Arda Kardeşler maçta VAR’la konuşarak 5 penaltıya hükmetti. Göztepe’nin lehine penaltıları açık seçik tartışma götürmez penaltıydı. Buna karşın Kardeşler, Göztepe’nin penaltılarında dakikalarca VAR odası ile konuştu, yetmedi, pozisyonları inceledi. Fakat ne hikmetse GS lehine olan tartışmalı penaltılarda tam tersine çok kısa sürede penaltıya hükmetti. Bu kadar makas ayıp olmuyor mu beyler göz göre göre?
Göztepe aleyhine olan penaltılardan birinde ikinci sarı da çıktı. Bu karar, VAR’dan döndü. Kimi kararlar VAR’dan döndü, kimi kararları ise VAR verdi! Mete Kalkavan ve Arda Kardeşler çok güzel, ince ince paylaşım yaptı anlayacağınız.
Aylardır birkaç vicdan izan sahibi kalem yazıyor; hakemlik ve gözlemcilik müessesi kastlaşmış, babadan oğula geçen bir sistem oluşmuş… Bakın önceki kuşak hakem ve gözlemcilere, şimdikilerle soyadı nasıl da tutuyor. Ya da soyadı farklı olsa bile çok yakın akrabalık var aralarında. Yüzde 80 böyle! Ne ala! Sınırlı bir grubu devşirip kastlaştır ve kontrol et; kolayca istediği sonuçları al!
Sonra, iki yıldır yazıyorum ama işlerine gelmiyor demek ki; saha hakemi ile VAR hakemi ayrılsın diyorum. VAR odası, aktif hakemliği bırakanlar arasından oluşturulsun. Yok! Hakem Trabzon’da gündüz maç yönetip İstanbul’da gece VAR’da görev yapıyor! Nasıl bir kontrol sistemidir bu? Ve hep nasıl da bazı kulüplere çalışır.
TFF’den kulüplerin çoğunun içine kadar, hakemlik-gözlemcilik müessesesinden teknik direktör ve ekiplerine kadar dibine kadar siyasetin girdiği bir ortamda futbol nasıl saha içinde kalabilir.
Göz Göz İsyan Bayrağını Açtı!
Yeniden Göztepe-GS maçına dönelim… Arda Kardeşler; GS maçın daha başında öne geçer geçmez GS pozitif futbolu katletmeye başladı. Kalecisinden diğer oyuncularına kadar yere yatmalar başladı. Duran toplar ağır kullanıldı, oyun çirkefleştirildi. GS’li oyuncular Göztepe maça ağırlığını koyunca sertlik de yaparak yıldırmaya yöneldi. Peki sen bunları hiç görmedin mi Arda Kardeşler? Gözüne perde mi indi?
Göztepe Başkanı Sepil, maç günü covid’di, evdeydi. Maçı televizyondan izledi. Başkan Sepil, hakemlerle ilgili çok nadir konuşur, belki sezonda bir, iki… O kadar… Bir yazılama açıklama yaparak dedi ki; “Maçın tamamına baktığımız zaman 105 dakika oynanan maçta 42 dakika topu oyunda tutabilen bir orta hakem izledik.”
Başkan Sepil açıklamasında VAR odasına ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: “Ömer’in yaptığı yüzde 100 penaltı pozisyonunda dakikalarca karar veremeyen ve pozisyonu inceleyen bir VAR hakemi vardı. Buna karşılık Dino ve Berkan’ın pozisyonlarında koşa koşa VAR’a giden bir hakem gördük. Bunu sağlayan tabii ki VAR hakemi.”
Futbolun içinden gelen Milliyet’in yazarı üstat Fatih Tanfer de “Göztepe’nin GS maçını orta hakemden çok VAR hakeminin yönettiğini söyleyebiliriz” diye yazdı maç değerlendirmesinde.
“Göztepe Ağır Taştır”
Göztepe Başkan Vekili Talat Papatya ise esti, gürledi: “Asıl mesele saha dışında oynanan oyun. Müsabakadaki kararların doğru veya yanlışlığından bağımsız olarak, iki takım için de kritik ve haftanın belki de en önemli maçına geçmiş müsabakalarda karar ve tavırlarıyla camiamızın ‘sıfır’ tolerans göstereceği bilinen bir hakemi atayarak sinir uçlarımızla oynanmıştır. Kazanmak için her yolu mübah sayan bu zihniyetin Türk futbolunun marka değerine verdiği zarar ortadadır. Maçtaki tüm goller, penaltı pozisyonları ve doktor müdahalesi gerektiren fauller ve sakatlıkların süreleri incelenmiştir. Sadece bu sebepler ile oyun 29 dakika 28 saniye duraksamıştır. Oyunun uzatma süresi sonrasında yaşanan olaylar ile oyun bu bölümde 9 dakika 8 saniye duraksamıştır. Bu organize planın parçası olan herkese hakkımız haram olsun. Zamanı gelince burunlarından fitil fitil getireceğimizi göreceksiniz. Göztepe ağır taştır, hepiniz altında ezileceksiniz. Sizi de sahadaki kuklalarınızı da yeneceğiz.”
TFF Kendine Gel!
İZVAK da isyan bayrağını açtı, İzmir ayakta… TFF artık kendine gel! İzmir, vur eline al lokmasını denilecek bir yer değil. İzmir, Göztepe, artık Arda Kardeşler ve Mete Kalkavan’ı maçlarına asla istemiyor. Bu böyle bilinsin. Eğer bu adı geçenler bir Göztepe maçına verilirse bu açık bir provokasyon nedenidir. Göztepe Başkanı Sepil’in naif duruşunu kötüye kullanmayın, hiç hafife almaya kalkmayın! 8 yıldır Göztepe’ye ve dolayımıyla Türk futboluna emek veren, katkıda bulunan böyle değerli bir figürü bulmuşsunuz, öpün başınıza koyun. Keza Göztepe’yi… Bakın, Nihat Bey, bu hafta en çok taraftar Göztepe Gürsel Aksel’deydi Göz Göz ligde alttan beşinci olduğu halde. Ne şurada ne burada… Göztepe’nin olmadığı bir lig irtifa kaybetmez mi? Nihat Bey, gelip hiç maç izlediniz mi Göztepe Gürsel Aksel’de? Bir görün, burada Süper Lig maçı oynanmadığında Süper Lig’in marka değeri eksilmez mi?
İzmir bir futbol kenti. Altay’la iki olan takım 3-4 neden olmasın? Ama siz vurun diyorsunuz tekmeyi tavırlarınızla, yuvarlayın Göztepe’yi! Sepil’in dediği gibi, Arda Kardeşler ile Göztepe’nin yıllardır bir probleminin olduğu biline biline neden verdirttiniz onu Göztepe’nin maçına Nihat Bey?