Pandemiden sonra İzmir merkezinde motorlu araç sayısı yüzde 110 arttı! Bu ciddi bir oran. Haliyle kent merkezinde, ana artellerdeki trafik akışı yavaşladı. Bilhassa sabah ve akşam saatlerinde ortaya ciddi bir trafik sorunu çıktı.
Tunç Başkan'ın Hamleleri
Tabii yerel yönetimler bu tip hazırlıksız yakalanılan sorunların çözümü için de adım atmak durumunda. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de bu sorunun farkında ve o yüzden bir an önce onca ekonomik sıkıntıya karşın Çiğli Tramvayını ve Narlıdere metrosunu bitirmek için sabırsızlanıyor. Buca-Otogar arasındaki tünel de açılan yolu ilerletmeye çalışıyor. Dahası, kentin sonraki on yıllarını rahatlatacak Buca Metrosu’nun temelini de atmayı başardı dış kredi sağlayarak. 4 yıl sonra Buca 15 dakikada kent merkezine, Kordon’a akabilecek.
Tunç Başkan, geride kalan hafta sonu da Adliye gibi önemli kurumların, gökdelenlerin olduğu ve gittikçe yoğunlaşan Bayraklı’da Türkiye’nin en büyük, 600 küsur araçlık tam otomatik otoparkını hizmete açtı. Otoparklar da metropollerde önemli bir gereksinim. O açıdan bu otopark ilaç gibi geldi İzmir’e, Bayraklı’ya. Yakın zaman önce de Tunç Başkan Karabağlar’da irice bir otopark açmıştı. Yerel yönetimlerin kesinlikle yeni imar uygulamalarında, ruhsatlarda otopark zorunluluğu getirmesi şart. Yoksa kent kaosa gider ne kadar yol açılırsa açılsın, toplu ulaşım ne kadar artarsa artsın. Harç ödeyeyim, kurtulayım, apartmanın altı da dükkan olsun, mağaza olsun dönemi bitmeli.
Otoparklar Nereye Yapılmalı?
Otopark demişken, iki boyutu üzerinde durmak isterim. 1) yer üstüne artık otopark yapmamak, Kültürpark’taki gibi yer altına yapmak gerek. 2)Toplu ulaşıma karşın trafik ve araç yükünün kent merkezine akmaması ve tıkanıklığa yol açmamak için otoparkları bundan böyle mümkün mertebe metro, tramvay, İZBAN vb. kalkış ve varış mahallerine yapmak gerek. Örneğin, Bornova’ya ve EVKA 3’e yeraltı otoparkları, Narlıdere Metro son durağa mümkünse yeraltına veya yer üstüne tam otomatik katlı devasa otoparklar ilaç gibi gelecektir. Bu otoparklar da hesaplı olursa İzmirliler araçlarını otoparka bırakarak kent merkezine gidip gelebilir toplu ulaşımla. Tabii bu bir kültürdür aynı zamanda, kent kültürü, aracını otoparka bırakıp toplu ulaşım kullanmayı gerektirir ama bizde maşallah illa araba dükkanın, mağazanın vb. önüne çekilecek! Bu kültürün de değişmesi kaçınılmaz yoksa toplu ulaşımın anlamı azalır. Toplu ulaşım, bir kent çözümüdür, yAoksa sadece arabası olmayanların bindiği bir araç değildir.
Kentlilik Bilinci Neyi Gerektiriyor?
İzmir “ulaşım devrimini” gerçekleştiriyor. Bundan sonrası yukarıda belirtiğim otopark uygulamaları ve kentlilerin de kent kültürüne uygun davranış şeklini benimsemesinde. Trafikten yakınıp sonra da kent merkezine aracımızla gidersek olmadı!
Unutmadan, vapura da feribota da binmeyi ihmal etmeyelim İzmir’de. Arabalı vapur sayısı 7’ye çıktı. 15 dakikada bir sefer var artık Üçkuyular-Bostanlı arasında. Baykuş seferleri de var hafta sonu. Arabalı vapur saati 23.20’ye uzadı. Muhtemelen yazın daha da uzayabilir. Tunç Başkan, deniz ulaşımına da önem veriyor, o yüzden 2 yeni arabalı vapur kiralandı ve hizmete girdi son 5 ay içinde. Arabalı vapurlar da kent içinde trafiği oldukça rahatlattı. Sürücüler hem zamanda hem yakıttan tasarruf ediyor. İzmir’de arabalı vapur ülkenin en ucuzu.
Trafiğin Ya Sinirlerimize Maliyeti?
Son bir not ana artellerde trafik sıkıntısı için; dağıtım araçları ana artellerde sadece ölü saatlerde servis yapabilmeli, istediği gibi kafasına göre her an dörtlüleri yakıp bir şeridi iptal ederek trafik sorunu oluşturmamalı. Bildiğim kadarıyla Mithatpaşa Caddesi’nde pilot uygulama başladı. Bunu çok iyi denetleyip İzmir’in bütün ana artellerine teşmil etmek “Avrupa ve Dünya kenti İzmir” için şart.
Trafiğin ve park sorununun maliyeti sadece zaman ve yakıt ile para değil; aynı zamanda kent geriliyor, sinirler geriliyor. Kavgaların çoğu park ve trafik yüzünden! Bunu da unutmadan, diyorum ki; özel aracınıza fazla yapışmayın, bendenizin vosvosuna yaptığı gibi sıklıkla park halinde bırakın. Vapura, tramvaya, metroya binin. Geçenlerde çok önemli bir spor kulübü başkanımızla tramvayda karşılaştığımızda çok mutlu oldum. O da aynı şekilde bendenizi tramvayda görünce çok mutlu oldu. Oysa onun da çok da güzel bir bir aracı var son model.