AB üyesi ülkelerden gelen mesajlar ve Ukrayna'nın AB üyeliği için yaptığı siyasi girişimlerden sonrasında Cumhurbaşkanı Zelensky, Rusya ile görüşmelerin başladığı gün Ukrayna'nın AB'ye üyelik başvurusunu imzaladı. Avrupa Parlamentosu’nun dün kararı geldi. "Liyakat" vurgulu karar bir nevi torpilli sürece vurgu yapıyor ama bu o kadar kolay değil.
Kuşkusuz bu başvuru Ukrayna için bir tür koruma kalkanı ve aynı zamanda Rusya etkisinden uzaklaştırma adımı olarak öngörülüyor.
Peki "derhal" üyelik mümkün mü? "Hızlandırılmış" üyeliğin örneği var mı? Hatta 40 milyonu aşan nüfusuyla Ukrayna’yı içine almaya hazır mı?
AB'ye üye olmayı hakkettiklerini ve bunun mümkün olacağına inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Zelensky, "Avrupa Birliği'ne, yeni özel prosedür kapsamında Ukrayna'nın derhal katılımı için çağrıda bulunuyoruz" derken ne kadar gerçekçi? Acaba "derhal katılım"dan kastı yoksa "aday üyelik" statüsü mü? Oysa aday üyelik statüsünün gerekleri yerine getirilmeden direkt üyelik söz konusu olamıyor. AB'nin Ukrayna'nın özel durumu nedeniyle özel bir prosedür uygulamasını beklemek abesle iştigal.
"YILLAR ALACAK BİR SÜREÇ"
Zaten AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Borrell de konuyla ilgili olarak şunları söylemişti daha önceki gün:
“Bugün bu konu gündemde değil. Şu anda çok daha acil, pratik konulara bakmalıyız. Üyelik yıllar alacak bir süreç. Biz önümüzdeki yıllara değil, önümüzdeki saatlerde ne olacağına bakmalıyız.”
"UZUN VE İNİŞLİ ÇIKIŞLI SÜRECE HAZIR OLMALILAR"
Konuya ilişkin CHP Brüksel Temsilcisi Kader Sevinç de sosyal medyadan Avrupa Parlamentosu’nun tavsiye kararı öncesinde önceki gün şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ukrayna'ya basitleştirilmiş, hızlandırılmış AB üyelik süreci önerisinde bulunan AB üyesi ülkelerin çoğu eski Sovyet ülkeleri ve 2004'te grup halinde katılmış ülkeler.
2004'teki dünya AB ve yeni üye kabul etme kapasiteleri ile bugün arasında çok fark var.
O zaman AB genişlemesini kolaylaştıran olumlu ortama rağmen 2,1 milyon nüfuslu Slovenya 1996'da resmen başvurduğu AB üyeliğini ancak 2004'te elde etti.
Ukrayna başvuruda bulunarak önemli bir adım attı. Koşullar AB tarafında istekliliği artırsa bile bu çok uzun ve teknik bir süreç.
Ukrayna gibi 40 milyonluk, İspanya kadar nüfus büyüklüğüne (dolayısıyla AP'de siyasi ağırlığa) sahip olacak ama İspanya kadar zengin olmayan bir ülkenin AB'ye üyelik müzakere sürecinde daha da başka siyasi iniş çıkışlar olur.
Uzun ve inişli, çıkışlı bir sürece hazır olmalılar.
Mesele güç paylaşımına gelince Avrupa çok temkinlidir.
Üstelik daha içeride Polonya, Macaristan, Slovakya, Çekya ile problemleri çözemediler. Bu ülkelerin hepsi 2004 AB Genişlemesi ile üye oldular ve hemen hepsi AB karşıtı ya da şüphecisi hareketlerin en güçlü olduğu yerler.
Ukrayna'nın henüz çözmesi gereken, aciliyeti olan daha büyük sorunları var.
AB üyeliği, NATO'ya üye olmak gibi değil.
İçinde bulunulan süreci atlatıp önce NATO üyeliği ve akabinde AB üyelik reform sürecine odaklanarak Ukrayna 10-12 yıl içinde AB üyeliğini kazanabilir."
UKRAYNA'NIN NATO'YA GİRMESİ HAYAL
Bitirirken bir not düşeyim; Ukrayna’nın NATO üyesi olması da o kadar kolay değil. Oydaşma ile karar alan NATO, bu kararı alamaz kolay kolay. Belki de hiç alamaz. Türkiye, birçok alanda işbirliği içinde olduğu Rusya'yı kızdırmak istemez. Zaten Avrupa Konseyi'nin Rusya ile ilgili kararında bile "çekimser" kaldı. Aynı zamanda ABD'nin NATO kamuflajıyla Karadeniz'de etkinlik kazanmasını da hiç istemez. Çünkü hep dediğim gibi, Türkiye NATO'nun üvey evladı ve NATO'ya güvensizlik içinde.