Jeoloji ve deprem bilimci Prof. Şener Üşümezsoy, depremin ertesi gün, önceki gün 01.08 sularında Çeşme açıklarında 11 lm derinlikte cereyan eden ve İzmir'de özellikle kıyı kesimlerinde hissedilen 4,4 şiddetindeki depremi değerlendirdi. Prof. Üşümezsoy'a göre, bu deprem, 30 Ekim 2020'deki büyük felaket gibi Bayraklı'yı da içine alan bir perspektifte gözüküyor. Bu bağlamda, arkadaşım Üşümezsoy'un sosyal medya hesabında yaptığı değerlendirmeyi İzmir'in, İzmirlilerin dikkatine getirmek istedim.
İşte Prof. Üşümezsoy'un 4,4'lük son depremin ardından yaptığı o ayrıntılı değerlendirme (ara başlıkları ben koydum):
İKİ FAY HATTINDA OLUŞAN ÖNCEKİ DEPREMİN STRESİ
"Dün gece İzmir'de hissedilen ama depremin merkezi Sakız'ın güneyinde olan 4 buçukluk bir deprem oldu. Bu deprem geçen yıl İndendent Türkiye'de Samos depremi sonrası çizdiğim haritada riskli faylar olarak görülen İkeria fayı ve Çeşme ve Sakız yarımadalarının güneyinden geçen fayda oluşan bir depremdir.
Fay düzlemi çözümüne baktığımızda yaklaşık Batı - Güneybatı Doğu- Kuzeydoğu arasında geçen sağ yönlü yanal atımlı bir fay sistemidir. Yanal atımlı bir fay sistemidir ama ters fay bileşimi daha yüksektir. Yani sıkıştırmalı bir fay sistemidir.
Geçen yıl Sisam Adası'nın önünde olan depremin sisteminin Kuşadası körfezini açan kuzeyinde ve güneyinde iki normal sistemin arasında bunları kesen transfer fay olarak yanal atımlı fayların olduğu bir sistemi daha evvel çizmiştik. Burada da son deprem sisteminin çalıştığı deprem sisteminin ana fayları belirtilmiştir. Yani Sakız Adasının güneyindeki bu fay sistemi aslında geçen sene Sisam ve İkeria açılma faylarının oluşturduğu stresin etkisiyle gelişen bir depremdir. Bu Kuşadası fay sisteminin Ege'ye doğru gelişen kesiminde olan bir yapı gösterir. Bu iki ana fayı yani Sisam İkaria ile kuzeyde Sığacık ve Sakız güneyindeki fayların oluşturduğu körfez yaklaşık Kuzeydoğu-Güneybatı gidişli yanal atımlı transfer faylarla kontrol edilmektedir. Bu sistemde oluşan bir depremdir.
DEPREMİN HİSSEDİLME HARİTASI DA AYNI VE İÇİNDE BAYRAKLI DA VAR
Depremin hissedilme haritasına baktığımızda ağırlıklı olarak hissedildiği yine İzmir Körfezinin doğu kesimindeki tarihsel delta alanları yani Bayraklı, Çiğli, Menemen'le diğer taraftan İzmir Körfezinin içinde yer alan yerleşim yerleridir. Yani Urla ve Narlıdere hattındadır.
Geçen yıl Sisam'da oluşan depremi herkes İzmir Depremi diye algıladığı zaman Sisam ve İkeria üzerinde oluşmuş depremdir ve Kuşadası körfezini açan fayın güneyinde yer almaktadır diye düzeltmiştik. Bunun kuzeyinde ise Kuşadası körfezini açan Sığacık körfezinden batıya doğru Sakız güneyine doğru giden fay hattı sistemidir ve bunları yaklaşık Doğu-Kuzeydoğu gidişli yanal atımlı bir fay sisteminde söz konusudur. İşte burada oluşan tam Sakız'ın güneyindeki bu sistem çalışmıştır. Etki alanının daha çok İzmir Körfezi güneyindeki kötü zeminlerde hissedilmesi de bu alan için uyarıcıdır. Yani İzmir'deki riskli bölgeleri ortaya çıkarmaktadır. Bu bölgelerdeki İzmir için ana riskli fay olarak gördüğümüz Urla'dan Narlıdere'ye doğru giden körfezin güneybatı kesimindeki körfezi açan normal faydır. O normal fayın aynı zamanda yanal atımı da söz konusudur. Ama en çok hissedilen bölge ise doğu kesimindeki tarihsel deltaların oluşturduğu zeminlerdeki depreme karşı dayanıksız litolojilerdir.
Depremin hissedilme haritasına baktığımızda ağırlıklı olarak hissedildiği yine İzmir Körfezinin doğu kesimindeki tarihsel delta alanları yani Bayraklı, Çiğli, Menemen'le diğer taraftan İzmir körfezinin içinde yer alan yerleşim yerleridir. Yani Urla ve Narlıdere hattındadır.
Çemberler içindeki renkler maviler hissedilenler, yeşilimsiler kuvvetli hissedilenler, sarıya doğru gidenler daha yüksek hissedilenler. Bu anlamda hissedilme alanına baktığımız zaman ağırlıklı olarak Bayraklı bölgesinde daha kuvvetli hissedilmiş.
Çeşme güneyinde ve Sakız'ın doğusunda da kuvvetli hissedilmiş. Bu bölgeler deprem zeminlerinin kalitesini göstermekte. 4.5 bir fay ve bu bölgelerden uzak olduğu halde kuvvetli hissedilen bölgeler zemin etüdü yapar gibi test ettiriyor.
İKİLİ YIRTILMA
Yıldız depremin olduğu nokta. Kırmızı çizgiler ise bölgedeki yani Kuşadası körfezinin açılmasından ana faylar. Çeşme güneyi ve Sakız fayı, İkeria fayı, Sisam fayı ve Kuzeydoğu gidişli açılma transfer fayları.
Fay düzleminin çözümüne bakıldığı zaman bu projeksiyonda kırmızı çizgi fayı gösterilir. Oklar ise fayın iki yanındaki blokların hareket yönünü gösteriyor. Bu anlamda haritayla baktığımız zaman Doğu - Kuzeydoğu, Batı - Güneydoğu gidişli bir fay hattında olan bir kırılma. Mavi yönlerde bloklar genişliyor. Beyaz bölgede ise sıkıştırma kuvvetlerinin ana yönü oluyor. Böyle olunca yaklaşık Doğu-Batı yönlü bir sıkıştırmayla Kuzeydoğu-Güneybatı gidişli bir fay. Yani bu bir yırtılma fayını temsil ediyor. Depremin olduğu bölge Güneyde İkeri fayı Sisam fayı, kuzeyde ise Çeşme ve Seferihisar fayını Kuzey-Doğu yönlü yırtan bir fayı gösteriyor."