Ve Tanrı kadını yarattı ya da orijinal adı ile bir film olan Et Dieu Crea La adı ile kadının yaratılışındaki muhteşemlik.
Kadın olmasaydı ne sanat, ne duygu, ne düşünce olurdu. Yeri geldiğinde anne, yeri geldiğinde eş ya da kardeş. Yaşamımıza renk katan, sanatın/estetiğin kaynağı varlıktır kadın. Kadın üreten, kadın yaratan bir varlık. Yaşam ve mutluluk kaynağıdır kadın.
Ancak ne yazık ki ülkemizde son yıllarda durdurulamaz bir biçimde artan kadın cinayetleri toplumun kanayan yarası haline geldi. Toplumun üzerine kâbus gibi çöktü. Kadınlarımız sokakta yürürken kendisini güvende hissetmiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, Türkiye'de 2021 yılında 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. 2020 yılında ise 300 kadın cinayet kurban gitmişti.
Türkiye genelinde kadınların yarıya yakını şiddete uğruyor. Uzmanlara göre ülke genelinde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete uğrayan kadınların oranı %39. Varoşlarda bu oran %97'lere çıkıyor. Yaşadıkları fiziksel şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı %48.5. Herhangi bir güvenlik güçlerine, hukuk kurumları dahil hiçbir kuruluşa başvurmayanların oranı %92 civarı.
Kadınların politikaya katılımlarının ilk adımları Fransız İhtilali sırasında, 1791 yılında Olympe de Gouges'in Kadın Hakları Bildirgesi'ni yayınlamasıyla atılmıştır. 1831 ve 1848 devrimleri esnasında da Fransa'daki kadınlar seçme hakkını talep ederken, İngiltere'de ise Kadın Hakları için ilk çıkışlar 1832'de gelmiştir.
Türkiye’de ise Kadınlar, ilk kadın partisi Kadınlar Halk Fırkası’nı, Nezihe Muhittin 'in başkanlığında 1923 yılında kurmak istedi. Fakat partinin kuruluşuna, kadınlara oy hakkı tanımayan 1909 tarihli Seçim Kanunu gereğince valilikçe izin verilmediği için parti girişimi dernekleşme ile sonuçlandı.
29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanı sonrası kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar başladı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun 3 Mart 1924'te çıkarılmasıyla bütün eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanırken, kızlar da erkeklerle eşit haklarla eğitim-öğretim görmeye başladı.
Kadınlara politika kapısını aralayan Belediye Yasası, 1930 yılında çıkarıldı. Böylece kadınlar belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı kazandı.
8 Şubat 1935'te TBMM Beşinci Dönem seçimleri sonucunda 17 kadın milletvekili, ilk kez meclise girdi. 1936'da yürürlüğe giren İş Kanunu ile kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
Kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları ise 1933 yılında Köy Kanunu'nda değişiklik yapılarak verildi. Kadınlara politika kapısı 1934'te yapılan Anayasa değişikliği ile seçme ve seçilme hakkı tanınmasıyla tam olarak açıldı ve ilk kadın milletvekilleri T TBMM'de yerlerini aldı.
1950 yılında ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan Mersin'den seçildi.
İlk kadın bakan Türkan Akyol 1971 yılında göreve atandı.
Yazımı sonlandırırken tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor son günlerde bölgemizde gerçekleşen Ukrayna- Rusya çatışmalarının son bulmasını temenni eder tüm dünyaya barış dilerim.