Aralık 2017’de İsrail Küdüs’ü başkent ilan etti. Geçen Mayıs ayında ise ABD elçiliğini Küdüs’e taşıdı. Bunu protesto eden Filistinlilere İsrail askerleri tarafından ateş açılması sonucu altmışın üzerinde insan öldü, çok sayıda insan yaralandı.
“Şimdi size, ölü kardeşlerimiz için artık acı çekmeyin diyorum. Ağlamayın. Göz yaşlarınızı diğerleri için, onları öldürenler için akıtın. Evet evet. Bunları yapanlara, tanrı, sevgi ve dindarlık nedir bilmeyenlere ağlayın. Onlar bir şey bilmezler. Çünkü onlar kutsal kitaptaki kelimeleri hiç anlamadan tekrar edenlerdir. Onlar, önlerinde Güneş'in Oğlu durduğunda bile sadece bir adam görenlerdir. Onlar gaflet içinde onunla dalga geçen ve çarmıha gerenlerdir. Evet. Ağlayın, ağlayın. Yahudiler için ağlayın. Hazreti İsa'yı katleden şeytanlara ağlayın. Çünkü tanrı onları zaten mahkum etti. Onların köle gibi yaşaması sonsuza kadar lanetlenip sürgüne gönderilmesi tanrının isteğidir. Lanetlenip sürgüne! Lanetlenip sürgüne!”
Yukarıdaki sözler, Şili’li yönetmen Alejandro Amenabar’in AGORA filiminden. İskenderiye Piskoposu Cyril, Yahudilerin, hıristiyanlara tuzak kurup onları öldürdükten sonra yas tutanlara söylediği sözlerdir. Bundan sonra Yahudi halk katledilerek kalanlar ise yukarıda denildiği gibi lanetlenip sürgüne gönderilmiştir.
Alejandro Amenabar Agora filminden başka, Abre los ojos (Aç Gözünü) 1997, The Others (Diğerleri) 2001, The Sea İnside (İçimdeki Deniz) 2004 filmlerini yönetmiş,Vanilla Sky 2001 filminin de senayosunu yazmıştır.
Mısır’ın İskenderiye şehri Akdeniz’in kıyısında Büyük İskender (MÖ 356-323) tarafından MÖ 332’de kurulmuş ikinci büyük şehridir. İskenderiye denince ilk akla gelenler dünyanın yedi harikasından biri olan İskenderiye Feneri ile kütüphanesidir. Agora filmi, MS 391 yılında İskenderiye Kütüphanesi ve orda felsefe, matematik, astronomi dersleri veren genç kadın filozoof Hypatia’in (Rachel Weisz) hayatı ekseninde o dönemi anlatır.
İskenderiye’de Paganlar, Yahudiler ve hıristiyanlar birlikte yaşamaktadır. İskenderiye Kütüphanesi’nde el yazması binlerce kitaba ev sahipliği yapmasının yanı sıra, dogmaların etkisinde kalmadan bilimsel araştırmalar yapılmakta, gençlere özgürce bilim öğretilmekte ve sanatsal etkinlikler düzenlenmektedir. Genç ve güzel Hypatia da ders veren filizoflardan biridir ve öğrencilerinden Orestes ona aşıktır. Hypatia Orestes’in evlenme teklifini redderek özgürlüğünü tercih eder. Ancak hıristiyan din adamları, İncil dışındaki kitapların dinsizliği ve putperestliği özendirdiğini halka yaymaktadırlar. Pagan aileler yanında bulunan köleleri de hıristiyanlığı kabul etmelerini sağlarlar. Bunlardan biri de köle Davus’tur. Davus, Hypatia’nın öğrencisidir ve ona aşıktır. Hıristiyanların Paganlardan birini yakmaları üzerine Pagan ileri gelenleri bunu kabul etmezler böylece çatışmalar başlar.
Paganlar kaybederler. Sağ kalanlardan bazıları hıristiyanlığı kabul ederler. Piskoposun ölümü üzerine Cyril piskopos olur. Hypatia derslerine devam etmektedirler. Cyril, Yahudilere ve kütüphaneye karşıdır. İncil’in yeterli olduğunu diğer kitapların dinsizliği öğrettiğini, Hypati’nın ise yönetimi etkilediğini düşünmektedir. Bir kadının yönetimde söz sahibi olmasına kutsal kitabın kabul etmediğini kilise de şu sözlerle dile getirir.“ Kadın sakin ve mutlak bir itaatle öğrensin .Bir kadınının bir erkeğe bir şey öğretmesine veya üzerinde otorite kurmasına izin vermem. Tam tersine sesini çıkarmamalıdır. Bunlar tanrının sözleri! Amin. “
Alejandro Amenabar, bir tarafta bütün zorluklara karşın bilim ve Hypatia, diğer tarafta bağnaz pskopos Cyril ve Roma İmparatorluğu. İşte Cyril baştaki sözleri söyledikten sonra halkın onun sözlerini uygulamasından sonra her şey değişir. İnsanlık tarihinin yönü acılarla dolu karanlık bir yola girecektir.
1600 yılda insanoğlu bilimde çok yol aldı? Peki insanlıkta ne kadar yol aldı? Bunca yıl kaç Cyril ve Hypatia yaşadı, günümüzde hala yaşamaya devam etmiyorlar mı? Işığın kaynağı olan ateş, aydınlanmanın kaynağı İskenderiye Kütüphanesi ve yaktığı binlerce kitaptan sonra ne kadar kitap yaktı ve yakmaya devam edecek?
Filmden Orestes’in sözleri ile bitirelim. “Bizi birleştiren şeyler ayıranlardan daha fazla.“