Bedenimizde her 10 hücreden yalnızca biri insan hücresidir. Diğerleri ise maya, küf, mantar, koruyucu yani probiyotik bakteri, fırsatçı ve hastalık yapıcı bakteri türleri, virüs gibi mikroorganizmalardır. Bu mikroorganizmaların kaçının “probiyotik” olduğu da sağlık durumumuzu belirler. Yani aslında “ben” dediğimizde; “kendi vücut hücrelerimizi” ve bağışıklığımızı ve bedenimizi koruyucu bakteriler olan “probiyotiklerimizi” kastederiz. İşte bu bilinçle beslenmek hayat meselesidir.
Probiyotikler bağırsak çeperine tutunurlar. Bitkisel besinlerde bulunan liflerle liflerle beslenirler. Probiyotikleri besleyip çoğalmalarını destekleyen bitkisel liflere ise “prebiyotik” adı verilir. Eczanede satılan probiyotik desteklerinin prebiyotiklerle zenginleştirilmiş nihai ürününe ise “simbiyotik” denilir.
Probiyotiklerin kaybına yol açan faktörler: Hareketsizlik, kirli hava, zirai ilaçlar, kozmetik ve temizlik amaçlı vücuda giren kimyasal maddeler, alkol, sigara, katkı maddeleri, cips, salam, sosis vb işlenmiş gıdalar, kızartma işlemi, kavurma işlemi, çoklu ilaç kullanımı, yüksek şekerli beyaz unlu gıdalar, glukoz früktoz şuruplu gıdalar soslar vb.
Probiyotik dışı mikroorganizmaların artmasını destekleyen faktörler: Ağız, dil ve diş sağlığına özen göstermemek, şekerli gıdalar, hamur işleri, alkol, glukoz früktoz şuruplu gıdalar soslar içecekler, tarihi geçmiş uygun koşullarda saklanmamış tüm gıdalar, gözle görünmeyen küfler mayalar bakteriler, sebze, meyve, bakliyat, tam tahıl, salata gibi bitkisel besinleri tüketmemek, batı tarzı fast food diyet, etçil beslenmek, yetersiz fiziksel aktivite.
Probiyotikleri koruyucu destekleyici yaşam biçimi: Stresten uzak kalmak ve yoga benzeri aerobik spor ve egzersizler, her gün ölçerek 2.5-3 lt su içmek, Akdeniz tipi beslenmek, (tam tahıl, sebze, meyve, salata, bakliyat gibi bitkileri bol bol ve her öğün tüketmek, yoğurt ve kefiri öğünlerde ihmal etmemek ve makarna pirinç yerine bunlarla tokluk yakalamak, glisemik indeksi düşük beslenmek, haftada büyük porsiyon 2-4 kez balık tüketmek, haftada 1-2 porsiyon kırmızı et tüketmek, yumurta, tavuk veya hindi etini haftada 1 kez tüketmek, şekerli ve saflaştırılmış un vb gıdaları, işlem görmüş her şeyden uzak kalmak), alkol ve sigarayı bırakmak.
%85 sağlıklı yaşayan, en çok %15 esneme payı olan bireyler sağlığı korur. İşte diğer hayret verici detaylar:
- Probiyotikler ve bol bitki tüketimi ile; toksik ögeler bağırsaktan atılır. Probiyotikler bağırsaklarda sıkıca tutunur, bitkisel besinlerle beslenir ve kocaman bir imparatorluk kurar. Mikroorganizmalara çoğalma fırsatı tanınmaz
- Probiyotikler, bağırsaklardan kana, kandan da beyne neyin geçeceğine bizim yararımıza olacak şekilde karar verir. Kan yoluyla beslenen sinir sisteminizi de korumuş olurlar. Çin seddi gibi geçit vermeyen, probiyotikten zengin güçlü bir bağırsak bariyeri; beyne neyin gideceğine, neyin gitmeyeceğine karar verir. Böylece Alzheimer, Parkinson, MS, depresyon, kaygı bozukluğu vb nörolojik psikiyatrik sorunların önüne geçmede bağırsak bariyeri güçlü bir kalkandır.
- Bağışıklık sistemi güçlenir. Çeşitli enfeksiyonlar önlenir. Çünkü bağırsakta imparatorluğun sahibi olan mikroorganizmalar probiyotiklerdir, güçlü ve çoğunluktadırlar. Enfeksiyon varsa da onu söndürecek, probiyotikleri çoğaltacak şekilde beslenin. Prebiyotikleri tanıyın, önemseyin. Herhangi bir nedenle hastaneye yatma olasılığı azalır veya hastanede yatış süresi kısalır, iyileşme hızlanır. Süratle patojen (hastalık yapıcı) mikroorganizmaya karşı bağışıklanırsınız.
- Kanser, kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, insülin direnci, safra kesesi, pankreas, bağırsak hastalıkları, helicobacter pylori enfeksiyonu, gastrit, reflü vb mide şikayetleri önlenir veya iyileşme süreleri kısalır.
- Zihin, beden ve ruh sağlığı yolunda gider.
- Ağız, dil ve diş sağlığını koruyun. Her gün bol bol su için. Düzenli olarak basit egzersizler yapın. Probiyotiklerin bağırsakta kurduğu imparatorluğu desteklemek üzere Akdeniz tipi beslenin. Fazla kilonuza değil, bunlara odaklanın ve düzenli olarak kullanmak üzere yılda 3 kür mutlaka probiyotik desteği almayı unutmayın.