İyilikte yarışmanın ne kötülüğü olabilir!

Covid 19 küresel salgını ile tüm dünya gibi ülkemiz, kentlerimiz, mahallelerimiz ve evlerimizde mücadele ederken maddi olarak sıkıntı yaşayan yurttaşlara 'yardım' etmek devlete, bir kuruma, kişilere bağlı olamaz! Bu can pazarında bir insanlık görevi olarak bu hepimizin görevidir.

Ancak belediyelerin topladığı yardımı ‘devlet içinde devlet olmaz’ sözleriyle engelleyen, toplanan yardımları karalayan, yapılan sahra hastanelerini küçümseyen ‘kötü siyasi’ söylemlerin içinden sıyrılan bir cümle var: İyilikte yarışmanın ne kötülüğü olabilir!..

İzmir’de ‘iyilikte yarışan’ ‘BizVarız’ diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ekibi ve binlerce yardımsever var. İlçe belediye başkanlarının öncülüğünde halka yardım ulaştıran ve hizmet eden yüzlerce çalışan ve gönüllü var. ‘Kötü siyasetin’ son uzantısını ise Gaziemir Belediyesi’nin araç ve şoförlerinin hiçbir açıklama yapılmadan Vefa Destek Grubu tarafından geri gönderildiği olayda gördük. İçişleri Bakanlığı tarafından valiliklerin ve kaymakamlıkların koordinasyonunda Vefa Destek Grupları oluşturulmuş belediyelerden de destek ekip talep edilmişti. Gaziemir Kaymakamlığı da destek grubunda görev yapmak üzere belediyeden 12 şoför ve 6 araç talep etmişti.

Aradan geçen 34 günün ardından Gaziemir Kaymakamlığı, şoförleri ve araçları belediyeye geri gönderdi. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, “Buna bir anlam veremedik. Dışarıdan temin edecekleri araçlar ve şoförler ile bu görevi yapacaklarını söylüyorlar. Biz de bir kamu kurumuyuz. Kamu kaynaklarının verimli kullanılması anlamında bu salgından kurtulmak için devlet kurumu olarak önemli çalışmalar yaptık, yapıyoruz. Biz her koşulda vatandaşlarımızın yanındayız. Onlara her türlü ihtiyaçlarında destek vermeye devam edeceğiz” dedi.