CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son yerel seçim zaferi sonrasında merkezi iktidar için hikayesi şekillendi: Başta 11 Büyükşehir olmak üzere, il ve ilçe belediyeleri üzerinden yazılacak bir başarı hikayesi ile ve dostlarıyla birlikte iktidara uzanmak...
Haliyle, CHP il ve ilçe örgütlerinin siyasi ve örgütsel çalışmaları yanında bulundukları yerlerdeki büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinin çalışmalarını da halka, seçmene anlatmaları büyük önem taşıyor.
Meseleye İzmir açısından bakarsak örgütlerin yerel yönetimlerin, özellikle Büyükşehir'in çalışmalarını halka anlatmakta eksikler olduğunu CHP Genel Başkan Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin de katıldığı İzmir ve Manisa Bölge Toplantısı'nda bizzat İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kendine özgü naif üslubuyla net bir şekilde dile getirdi. Adeta alarm verdi.
Soyer'in verdiği güçlü mesajı umarım CHP İl Başkanı Deniz Yücel ve ekibi ile, ilçe başkanları, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları altını çizerek not almışlardır ve yine dönemin ikinci yarısında Büyükşehir'in çalışmalarını çok daha güçlü bir şekilde her türlü platformda ve her türlü iletişim yoluyla anlatacaklardır.
Özellikle CHP'mizin elinden alınan Menemen ve Urla ile fireler veren Torbalı'da CHP ilçe başkanlarının yerel şube müdürleriyle ve Büyükşehir ile kontakta olması, Büyükşehir'in çalışmalarını dört dörtlük yansıtması büyük önem taşıyor.
Sadece onlar mı? İzmir'de Cumhur İttifakı'nda olan ilçelerin CHP ilçe örgütleri de Büyükşehir'in desteğini alma ve çalışmalarını halka dinamik bir şekilde aktarmayı başarması gerekiyor.
Özellikle Menemen'de Ömer Başkan, Urla'da Hakan Başkan için armudun sapı üzümün çöpü demeden Büyükşehir ve yerel şubeler ile çok yakın bir fotoğraf vermeliler.
Unutulmasın ki, ilçe başkanlarını sadece il başkanlığı izlemiyor; CHP Genel Merkezi de onları yakından izliyor. O yüzden, ilçe başkanları hem ilçe belediyelerinin hem de Büyükşehir'in çalışmalarını halka anlatmakta çok dinamik bir tutum izlemeli.
Bir dahaki dönem için kim gölge savaşı yürütüyorsa asli işini ikinci plana itip, CHP'mize iktidara ramak kala en büyük kötülüğü yapıyor demektir.
O zaman sevgiyi çoğaltmak, dayanışmayı yükseltmek, armudun sapını üzümün çöpünü bir kenara bırakmak zamanı şimdi... Katıldığım ilçe danışma kurullarında da bunlar üzerinde durdum. Şunu da not edeyim; il başkanı Yücel de artık meselenin daha farkında ve sorumluluğunun bilincinde. Soyer ve Yücel'in birlikte daha çok ve daha güçlü fotoğraf vermesi şart. O fotoğrafta Böke, Arslan, Nalbantoğlu ve Çelik'in de sıklıkla olması ne iyi olur. Tabiî milletvekillerinin de...
Lafla ne peynir gemisi yürüyor ne de iktidara geliniyor. İktidar için genel başkanın verdiği ev ödevinin sevgiyi çoğaltıp dayanışmayı yükselterek iyi yapılması kaçınılmaz.