İlginç bir sürecin içindeyiz, resmen hayat durdu, başrolde Covid 19… İzliyoruz…
(Futbol da yok tabii de başlığın sırrı yazının sonunda…)
Hem de küçük, büyük, yaşlı, genç, çalışan, çalışmayan, zengin, fakir, ırk, dil, din ayırt etmeden hepimiz, hatta tüm dünya durdu…
Evde kalıyoruz, erteliyoruz, özlüyoruz, çok canımız sıkıldı, bunaldık, boğulduk, ekonomimiz çöktü ve daha bir sürü duygu…
Ama 100. Yılını kutlayacağımız dünyanın tek çocuk bayramı olan, Atamızın çocuklara 100 yıl önce armağan ettiği, Yüce Meclisimizin açıldığı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı tüm olumsuz duyguları bir kenara bırakıp COŞKUYLA kutlayacağız…
Evlerimizi her zamankinden daha fazla bayraklarla süsleyerek, o gün balkonlarda çocuklarımızla şenlikler gerçekleştirerek kutlayacağız…
Covid-19 illeti dünya genelinde yüzbinler, ülkemizde 2 binin üzerinde can aldı ve tüm insanlığın tüm planlarını ve duygularını da alt üst etti.
23 Nisan’ı çocuklarımızı Cumhuriyet Meydanı’na götürüp kutlayamayacağız mesela..
Evdeyiz… Bir yandan kendimizle birlikte hiç tanımadığımız insanların hayatlarını tehlikeye atmamak için evde kalıyor, tedbirler alıyor, bir taraftan da birbirimize destek oluyoruz.
Destek demişken…
AKP iktidarının özellikle CHP’li büyükşehir belediyelerinin ‘yardım’ toplamasını engellemesinin ardından İstanbul, Ankara ve kentimiz İzmir’de çok güzel çalışmalara imza atılıyor.
Tabi ki alkışlıyoruz…
Öncelikle İzmir’de ‘BizVarız’ diyerek ihtiyaç sahiplerine yardım kolileri gönderme hareketini başlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i alkışlıyoruz…
‘BizVarız’ diyerek gönderilecek yardım kolilerinin içini dolduranları alkışlıyoruz…
Herkes evdeyken bu işler için emek harcayan, işinin başındaki emekçileri, gönüllüleri alkışlıyoruz…
İlçe belediyelerinin gerek halk, gerek sağlık çalışanları gerekse toplum sağlığı için harcadığı emeği ve özveriyi alkışlıyoruz.
Belediye başkanlarının işlerinin başında halka moral veren hareketlerini alkışlıyoruz. Kimisi Pazar yerinde maske dağıttı, sokağa çıkma yasağında sıcacık ekmekleri götürdü vatandaşının kapısına; kimisi eşiyle birlikte sokaklarda halkı bilgilendirdi, kimisi pazarları denetledi, kimisi sağlık çalışanlarını koruyucu ekipmanları ürettirdi, çiftçiye moral için tarlaya girdi, ‘yeter ki üretin’ dedi ürün alım garantisi verdi…
İnsan sağlığını ‘ekonomik’ kaygılardan daha çok önemseyen bir anlayışla…
Hepsinin aldığı tüm kararlar ve çalışmalar sadece ve sadece İzmirlinin sağlığını korumak için. Bunun altında bir şey aramak ya da tüm bu çalışmaları karalamaya çalışmak gerçekten akıl tutulmasıdır…
Bu bir yarış değil ama söylemeden olmayacak; gol goldür, bu da mı gol değil demeye gerek de yoktur!
*
100. yılında gururla ve onurla ve coşkuyla kutluyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun…
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” M. Kemal Atatürk