7 Haziran seçimleri öncesi gündem saptırmak için başkanlık sistemi tartışmaları ortaya atıldı ve ciddi ciddi tartışıldıysa da, özelliklede muhalefet partilerinin asıl gündemi 17-25 Aralık operasyonlarıyla ortaya çıkan hırsızlık iddiasıydı... Ve yapılan seçim sonucu halk, başkanlık sistemine ''hayır'', hırsızlık iddialarının soruşturulmasına ''evet'' dedi...
AKP'yi kutlamak lazım (!) Köşeye sıkışmış, önünde hiçbir çıkış yolu kalmamışken, ''Önce AKP, sonra Türkiye !'' stratejisini uygulamaya soktu. Pişkinliğin bu aşaması arsızlıktır !.. Türkiye, tarihinin en acı olaylarını yaşıyor ve siyasi iktidarı işgal edenler, ''Ya biz bu koltukta oturmaya devam ederiz, ya da size cehennemi yaşatırız ! '' diyor...
Tehditlerin bini bin para !.. Propogandalarını
Başkentin orta yerinde İŞİD'in bombalı vahşi saldırısı neticesinde 102 insanımız katledilmiş; Davutoğlu, partisinin oylarında artış olduğunu söylüyor !..
Ankara katliamının ardından yaptığı açıklamada, önceki katliamlarda gerekeni yaptık diyor !..
Suruç katliamı, İŞİD militanı Abdurrahman Alagöz tarafından intihar saldırısı şeklinde gerçekleşmişken ve aynı saldırıda vücuduna bağladığı bombalarla saldırgan da parçalanmış, ölmüş iken; bir başbakan çıkıp saldırganın yakalanıp hukuğa teslim edildiğini söyleyebilir mi?..
Başbakan, Ankara saldırısına ilişkin, önce katliamın ardında 2 örgütün bulunduğunu açıkladı. Sonra örgüt sayısını 4'e çıkardı !..
Davutoğlu İŞİD'i anlatıyor... Açıklaması aynen şöyle: ''Onları kafasındaki islam ile Türkiye'de yaşanan ve bizim savunduğumuz islam arasında 180 derece değil, 360 derece fark var.'' Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı 360 derece fark var demenin bir ve aynıyız demek anlamına geldiğini bilmiyor...
Başbakana göre, katliam saldırılarının tümü aydınlanmış !.. İşte açıklaması: ''Aslında faili meçhul bir durum bırakılmadı; Reyhanlı dahil olmak üzere.''
Bu kadar gaf hayra alamet değil... Bir başka örnek: Konu Star Medya Grup Başkanı Murat Sancak'a yönelik silahlı saldırı...Başbak
Hak iş Konfederasyonu'n
''Halkın, emeğin, adaletin konuşulduğu bu salonda dünyaya bir kez daha haykırıyorum: Nerede bir zalim varsa onun yanında yer alacağız...''
Ve daha da garip olanı, salondakiler Davutoğlunun bu sözlerini avuçlarını patlatırcasına alkışladılar!..
Seçimlerde AKP'nin İzmir'deki jokey adayı Binali Yıldırım, kimseyi inandıramasa da, her konuşmasında hükümetlerinin İzmir'den hiçbir şey esirgemediğini tekrarlayıp duruyor... Peki aynı konu da Başbakan Davutoğlu ne söylemiş olabilir?.. Davutoğlu, İzmir'in Ödemiş ilçesinde seçmenlere sesleniyor ve diyor ki;
''Ak Partili belediyelerin arkasındaki güç Ak Parti hükümetleridir.'
Sıklıkla pot kırmak, gaf yapmak normal bir davranış olamaz. Süreçten ve ''hastalıklı eleştiri''den kaynaklanabilir.
Dileriz 1 Kasım'da halkımız pot kırmaz !..